Türkiyede ilk kez yapılacak EXPOyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye için bir prestij projesi olarak görüyorum. EXPO, şu an için Türkiyenin elindeki en büyük ve önemli uluslararası organizasyon. Ülke olarak, olimpiyatlara çok kenetlenmiştik maalesef olmadı. EXPOlar da benzer büyüklükte organizasyonlar. Bu nedenle işimizi son derece önemsiyor ve ona göre de çalışıyoruz. 23 Nisan 2016da açılışını yapacağız.
EXPOnun Antalya bölgesi başta olmak üzere sektöre ve Türkiyeye katkısı ne olacaktır?
EXPOların öncelikli hedeflerinden birisi düzenlendiği alandaki gelişmeleri dünya ile paylaşmaktır. World EXPOların da botanik EXPOların da düzenlenme amaçlarından birisi budur. EXPO 2016 Antalya bir botanik EXPOsudur. Dolayısıyla tarımsal üretimde, bitki üretiminde, bitki korumada, zirai mücadelede, peyzajda gelinen en son noktaları ülkeler burada sergileyecekler ve birbirleriyle paylaşacaklardır. EXPOnun sektöre bu anlamda büyük katkısı olacağını düşünüyoruz. İlk kez A 1 kategorisinde EXPO düzenleyeceğiz. Dünya ülkeleri artık bizi böyle tanıyacaklar. Ayrıca bu vesile ile ülkemizin ciddi bir tanıtımını yapmış olacağız. Ülkemizin tanınırlığına, bilinirliğine katkıdır bu da ve bu yolla turizm sektörüne çok olumlu katkı koyacaktır.
EXPO ile ilgili sektörde dile getirilen bazı olumsuz söylemler var. İhalelerin İstanbul ve Ankara firmalarına verildiği, sektörün önde gelen isimleri, dernek ve odaların süreç dışında tutulduğu, fikir alınmadığı gibi... Bunlar için neler söylersiniz?
Biz büyük bir iş yapıyoruz. Bu işi de dünyanın gözü önünde yapıyoruz. Sadece ülkemizdeki sektör temsilcileri, kurumlar, kuruluşlar değil söz konusu olan. BIE (Uluslararası Sergiler Bürosu) ve AIPH (Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği) de bizi izliyor. Bu kurumlara da hesap verme periyotlarımız var. Zaman zaman gidip ilerleme raporları veriyoruz, bilgilendiriyoruz.
Bitkilendirme ihalesi yapılırken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünden, Antalya Ticaret Odasından, Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliğinden ve İller Bankasından işe münhasır firma listesi istendi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünden 193, Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliğinden 103, Antalya Ticaret ve Sanayi Odasından 14 olmak üzere toplamda 310 firma listelendi. 46 firmaya davet gönderildi. 13 firma şartname aldı. 7 firma ihaleye katıldı. Bunların bazıları da ikili üçlü konsorsiyum şeklinde idi. Dolayısıyla hiçbir kurum, kuruluş ya da firma süreç dışında tutulmamıştır. Tam tersine biz katılımı artırmak için çaba gösterdik.
EXPO çalışmalarında sizce de geç kalınmadı mı? Uygulamada kullanılacak bitkilerin yurt dışından ithal olacağı söyleniyor?
Bütün çalışmalarımızı master plan ve uygulama planında belirlenen zaman çerçevesinde yapıyoruz. Şu an için geciken bir iş yok. 2013 yılını planladığımız şekilde tamamladık. 2014 yılı yatırım planlarımızı ve bütçemizi Yönetim Kurulumuza sunduk, onaylandı ve bu planlama doğrultusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Biz bitkilendirme ihalesini müşavir firmamız, akademik kadrolar, ajansımız bünyesindeki uzman arkadaşlarımızın çalışmaları doğrultusunda yaptık. Bu kadroların yaptığı çalışmalar sonucu alanda yer alması istenen, öngörülen ağaçlar ve özellikleri belirlendi ve bu doğrultuda ihale yapıldı. Bununla ilgili teknik şartnamemiz de yine bu uzman kadrolar tarafından oluşturuldu ve ihale edildi. Yüzün üzerinde türde 25-26 bin dolayında ağaç dikilecek. Bu aşamadan sonra bizim bütün dikkatimiz bu ağaçların, ihaleye uygunluğu ve sağlıklı olmasında, sağlıkla alana dikilmesi konularında yoğunlaşır.
Sektör temsilcileri, hava sıcaklığı ve mevcut turist yoğunluğu açısından EXPO tarihinin Antalya için uygun olmadığını söylüyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugüne kadar dünyada da genellikle botanik EXPOlar da, World EXPOlar da ilkbahar ile sonbahar arasında düzenlenmiş. Baktığınız zaman EXPO tarihine, kullanılan genel periyot bu. Ayrıca EXPOların çatı kuruluşları var. Uluslararası Sergiler Bürosu BIE ve Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği AIPH bu konularda tek söz sahibi kuruluşlardır.
EXPOnun ne kadar önemli olduğunun vurgulanamadığı, tanıtımlarının yeterli olmadığı gözleniyor. Ayrıca tüm Türkiyeyi ilgilendiren EXPO, sadece Antalyaya mal edilmiş gibi yorumlanıyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
Eksik ve yanlış bir gözlem. Tanıtımla ilgili her oluşum ve gelişimi bir fırsata dönüştürüyoruz. İçeride, dışarıda. Antalyada EXPOyu anlatmadığımız sivil toplum örgütü kalmadı diyebiliriz. İlçeler ve komşu illere de gidiyoruz. Antalya Tanıtım Vakfı, TÜROFED, TÜRSAB ve Antalya Tanıtım AŞ ile bu yıl 10 turizm fuarına katılıyoruz. Ocak ayında yapılan Büyükelçiler Konferansında büyükelçilerimize, şu anda görevli ya da merkezde bulunan bütün büyükelçilere EXPOyu ve onlardan neler beklediğimizi, bize nasıl yardımcı olabileceklerini, nasıl katkı koyabileceklerini anlattık. Çünkü 100 ülke ve 30 kuruluşun katılımını hedefliyoruz. Bu doğrultuda davet mektuplarımız Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız ve Yönetim Kurulu Başkanımız sayın Mehdi Ekerin imzasıyla 187 ülkeye gönderildi. Tabii şuna da dikkat ediyoruz, ilgiyi ve algıyı 2016ya, EXPO açılıncaya kadar sıcak ve canlı tutmaya çalışıyoruz. Bazı şeyleri çok erken yapıp unutturmamak da lazım.
EXPO 2016 Antalya projesi ülkemizin bir prestij projesidir. Ve başta da söylediğim gibi, şu anda ülkemizin elindeki tek büyük projedir. Bunu ne yaparsanız yapın sadece Antalyaya, ya da Aksu ilçesine mal edemezsiniz.
EXPOnun teması Çiçek ve Çocuk... Bu temanın seçilmesinin özel bir nedeni var mı?
Tema belirlenirken bu iki unsur ön plana çıktı. Çiçek güzellik, estetik ve zarafet; çocuk ise geleceğimizin simgesi, masumiyet, temizlik, saflık simgesidir. Özel bir nedeni olsun diye değil, ama bu özellikler ülkemize çok yakışan özellikler ve de güzellikler.
Secretary General of the EXPO 2016 Antalya Agency Mr.Selami Gulay evaluated the EXPO with all the details. He underlined that The EXPO will bring a major contribution to Turkey and he spoke about industrial rhetoric and "works continued within a certain plan, he said.
