KIŞ BAHÇELERİ İÇİN İRİSLER

KIŞ BAHÇELERİ İÇİN İRİSLER
  Kamil ERKEN
  29 Şubat 2016 Pazartesi

Türkiye, Asya ve Avrupa kıtalarının birleştiği yerde, bu konumu nedeniyle, üç farklı fitocoğrafik bölgenin (Avrupa-Sibirya; Akdeniz; İran-Turan) buluştuğu, 0-3000 m rakımlarda farklı iklim koşullarına sahip dünyanın essiz ülkelerinden biridir. Sahip olduğu bu özellikler, ülkemizi bitkisel biyoçeşitlilik açısından zengin floraya sahip dünyanın sayılı ülkelerinden biri yapmaktadır. Ülkemizdeki çiçekli bitki ve eğrelti türü sayısı 9.000i, alttür ve varyetelerle birlikte 12.000i aşmış durumdadır. Bu zenginliğimizin asıl üzerinde durulması gereken ve daha önemli olan kısmı, bu varlıklarımızın 1/3lük kısmının ülkemize has endemik ve nadir bitkiler olmasıdır. Bu sayılar yeni keşiflerle birlikte sürekli artmaktadır. Yani aslında flora zenginliğimizi tam olarak tanımlayabilmiş değiliz. Tüm bitkisel varlığımızın tanımlanması çalışmaları devam etmektedir. Türkiye florasına her yıl ortalama olarak 50-60 adet yeni kayıt takson ilave edilmektedir. Bu da her 5-6 günde bir yeni bir bitki türü Türkiye florasına ilave ediliyor demektir. Bu rakamlar bitkisel zenginliğimizin bu kadarla sınırlı olmadığını göstermektedir Floramızda yer alan 350den fazla tür uluslararası tıbbi ve aromatik bitki ticareti için kullanılmaktadır. 200 kadar yumrulu ve soğanlı bitki türü potansiyel süs bitkisi değeri taşımaktadır (Özhatay ve ark., 2007; Özhatay, 2013).

Ülkemizin bu zenginliği yabancı ülkeler tarafından yüzyıllar önce keşfedilmiş ve yıllardan beri bizim bu varlıklarımızdan faydalanmaktadırlar. 1600lü yıllardan beri potansiyel süs bitkisi değeri yüksek olan soğanlı bitki türlerinden bazıları ülkemiz florasından toplattırılarak farklı amaçlar için kullanılmaktadır. 1970lerde yıllık 80 milyon adetlere çıkan bu bitki ihracat rakamları aslında bizim çok ayrıntılı olarak düşünmemiz gereken bir konudur (Özhatay ve ark., 2007). Avrupa ülkeleri 1970li yıllarda Türkiyeden ithal ederek 80 milyon adet doğal çiçek soğanını kullanırken, bizler 2015 yılında yıllık kaç adet doğal çiçek soğanını süs bitkisi ya da tıbbi amaçlı kullanarak, ülkemizin doğal kaynaklarını halkımızın istifadesine sunuyoruz?

Ülkemiz coğrafyasındaki flora zenginliği içerisinde kendine çok geniş yayılma alanı bulmuş cinslerden biriside Iris spp cinsidir. Iris cinsi Iridaceae (süsengiller) familyasında yer alan bir cinstir. Adını antik Yunancadan almıştır. Antik Yunancada Iris; Tanrı Heradan gökkuşağı vasıtasıyla yeryüzüne haber getiren tanrıçanın adıdır. Anadoluda irislerin farklı türlerine; Mezarlık Zambağı, Süsen, Navruz Çiçeği, Cehennem Zambağı, Kurtkulağı, Keçisakalı gibi Türkçe isimler verilmiştir. Türkiye florasında 24 tanesi endemik olmak üzere 56 doğal iris taksonu bulunmaktadır (Güner, 2012). Doğal olarak ülkemizde bulunan türlerden Iris germanica, Iris albicans ve Iris pseudacorus türleri süs bitkisi olarak kullanılırken, ticari çeşitlerden az miktarda çeşit park ve bahçelerde dış mekan bitkisi olarak ve Duch İrisler grubundan soğanlı iris çeşitleride kesme çiçek olarak yetiştirilmektedir.

İrisler çok yıllık otsu bitkilerdir ve çok farklı özellikler taşıyan türleri kapsamaktadır. Bu nedenle Türkiyedeki Iris türleri 5 farklı alt cins (Limniris, Iris, Oncocyclus, Hermodactyloides, Scorpiris) altında toplanmıştır (Koçyiğit, 2013). Bu alt cinslerin toprak altı organları ve toprak üstü kısımları birbirlerinden çok farklı yapıdadırlar. Bazı türlerin toprakaltı depo organı rizom iken (I. germanica, I. albicans, I. pseudacorus, I. sari, I. sibirica) bazı iris türleri soğanlı bitkilerdir (I. reticulata, I. histrio, I. bakeriana). İrislerin geneli gövdesizdir ve dip kısımdan yaprak ve çiçek sapı çıkarırlar. Yaprak şekilleri, kılıçsı (I. pseudacorus), kanal şeklinde (I. aucheri) veya kesiti kareye benzeyen köşeli şekilli (I. reticulata, I. histrio) olabilmektedir. İrislerin farklı türleri, 5 cmden 120 cmye kadar değişen uzunluklarda, tek (I. gatesii, I. sari) veya dallı (I. germanica, I. pseudacorus, I. sibirica) çiçek sapı üzerinde tekli (I. reticulata, I. histrioides, I. histrio,  I. stenophylla) veya çoklu (I. aucheri, I. pseudocaucasica) çiçek açmaktadır. İris çiçeklerinde türlere göre farklı büyüklüklerde 6 adet renkli taç yaprak bulunur (Mathew, 1984; Mathew, 1990; Usta, 2002; Erken ve ark., 2013).

İrisler, sıcak ve kurak yaz sezonunu toprak altında dormant halde soğan ya da rizom olarak geçirirler. Bu özellikleri dolayısıyla irislerin sıcak ve kurak koşullara adaptasyon kabiliyetleri yüksektir. Yaz sezonunda su ve bakım ihtiyaçları yoktur. Küresel ısınma nedeniyle, kısıtlı su kaynaklarının ekonomik kullanımı prensipleri doğrultusunda, az su ve bakım isteyen artı olarak çok gösterişli çiçeklere sahip olan irisler ve benzeri türlerin peyzaj düzenlemeleri ve bitkilendirme çalışmalarında kullanımlarına öncelik verilmeye başlanmıştır. (Hobbs ve Hatch, 1994).

İrisler şubat ayında çiçeklenmeye başlar ve temmuz ayına kadar farklı türlerde çiçeklenmeler devam eder. Rizomlu irislerin bazı çeşitleri sonbahardan erken kış dönemine kadar çiçek açmaktadır. İris çiçeklerinde renk varyasyonu oldukça fazladır. Mavi (I. sintenisii, I. aucheri, I, histrio, I. sibirica), mor (I. purpureobractea), sarı (I. caucasica, I. danfordia, I. xanthospuria, I. pseudacorus), kahverengi (I. nezahatiae), beyaz (I. albicans) bordo (I. reticulata) ve krem (I. nectarifera) renkleri ile bu renklerin karışımlarını (I. sari, I. kirkwoodiae, I. orientalis) iris çiçeklerinde görmek mümkündür. Türler arasındaki çiçek varyasyonunun yanı sıra aynı tür içinde farklı renklerde çiçeklerde mevcuttur (I. aucheri, I. sari, I. purpureobractea, I. taochia). İris çiçeklerinin ömrü türe ve çiçek açma mevsimine göre ortalama olarak 3 gün ile 15 gün arasında değişmektedir (Cassıdy ve Linnegar, 1982; Mathew, 1984; Erken, 2006).

İris türlerinin çoğunda çiçekler kokuludur. Kendine has kokulu çiçekler, farklı güzel renkler ve muhteşem şekilleri ile birleşince, insanın farklı duyu organlarına aynı anda hitap eden olağanüstü etkiye sahip olmaktadır.

İris farklı özellikleri dolayısı ile farklı ortamlarda ve farklı amaçlarla kullanım alanlarına sahiptir. Su içerisinde yaşayan türlerden, taşlık kayalık alanlarda, kurak bölgelerde yetişebilen türlere, tam güneşli alanlardan, gölge alanlara kadar çok geniş kullanım imkanına sahiptirler Çiçek parterlerinde, kaya bahçelerinde, su havuzlarında, su kenarları ve bataklık alanlarda dış mekan süs bitkisi, küçük gruplar halinde saksı bitkisi ve tek saplı türler kesme çiçek olarak kullanılmaktadır (Hobbs ve Hatch, 1994; Erken, 2009)

Rizomlu irislerden bazı çeşitler sonbahar ve ilkbahar olmak üzere iki sezon çiçeklenmektedir. Bu çeşitler kış sezonunun ilk dönemleri ekim kasım aylarında çiçek açıp aralık ayına kadar çiçekli kalabilmektedir. Soğanlı irislere göre daha boylu ve daha büyük çiçekli bu çeşitler, kış bahçelerinde geç sonbahar ve erken kış dönemi çiçeklenmesi için kullanılabilirler. Hermodactyloides ve Scorpiris grubundaki türler kış bahçeleri için en uygun iris türleridir. Scorpiris grubu iris türleri etli kalın ve az sayıda kök oluşturan türlerdir. Yavru soğan verme kapasiteleri düşüktür. Bu nedenle toplu üretimleri tohumla yapılmakta, tohumdan çiçek açıncaya kadar geçen süre 3 yılı bulabilmektedir. Yavru soğanla üretimde ikinci yıl çiçek almak mümkündür. Hermodactyloides grubu irislerde yavru soğan oluşturma kapasitesi çok yüksektir. Hem tohumla hem de yavru soğanlarından hızlı ve kolay bir şekilde üretilebilirler. Her iki grubun türlerinde üretim için tohum ve yavru soğan ekimleri ağustos - eylül aylarında yapılmalıdır. Kontrolsüz koşullarda tohum çimlenme oranları % 50ler civarındadır. Kontrollü koşulların oluşturulması durumunda bu oranların yükseltilmesi mümkündür. İris üretimlerinde göz önünde tutulması gereken bir nokta, çimlenmenin yıllara dağılmasıdır. İris tohumları kontrolsüz koşullarda 2-3 yıl içerisinde çimlenmektedir. Yani ekilen tohumun bir kısmı birinci yıl, bir kısmı ikinci yıl bir kısmı da üç ve dördüncü yıllarda çimlenir. Tüm türler genel olarak düşünüldüğünde birinci ve ikinci yılki çimlenme oranları her yıl için yaklaşık % 25ler düzeyindedir. (Rees, 1992; Erken, 2009; Morris, 2011)

Scorpiris grubu irisler yavaş çoğalmaları nedeniyle floradaki yayılışları ve popülasyon yoğunlukları Hermodactyloides grubu türlere göre daha azdır. Hermodactyloides grubu irisler çok fazla yavru soğan vermeleri, soğanların daha hızlı büyümesi nedeniyle doğadaki yayılışları ve popülasyon yoğunlukları daha fazladır. Bu durum bize kültür koşullarındaki yetiştiricilik konusunda ipucu vermektedir. Hermodactyloides ya da Reticulata grubu olarak bilinen iris türleri, kültür koşullarına daha kolay adapte olabilen, bulundukları alanlarda kolay ve hızlı yayılan, dolayısıyla da daha ekonomik türlerdir.

Iris caucasica subsp. caucasica (kafnavruzu), Iris caucasica subsp. turcica (Türk navruzu), Iris pseudocaucasica (van navruzu), Iris stenophylla (göknavruz), Iris galatica (kabanavruz) ve Iris persica (kırnavruzu) Scorpiris grubu ve Türkiye florasında doğal olarak bulunan süs bitkisi olarak planlamalarda veya ev bahçelerinde koleksiyon bahçelerinde az miktarlarda kullanılabilecek türlerdir. Iris aucheri (kayanavruzu) aynı gruptan bir tür olmasına rağmen diğer türlere göre daha büyük soğan ve bitki yapısına sahip olması ve yavru soğan verme özelliğinin daha yüksek olması nedeniyle bu grup içerinde süs bitkisi olarak geniş çaplı kullanılabilecek bir türdür. Bu türün bir özelliği de kayalık kuru alanların yanında, sulu alanlarda da yetişebiliyor olmasıdır. Hatta böyle alanlarda gelişimi ve çoğalması daha hızlı, bitki boyu ve çiçek sayısı daha fazladır. 40-50 cmye kadar ulaşabilen boyu ve ana gövde üzerine sık dizilmiş kanal şeklindeki çok sayıda yaprakları yaprak koltuklarından gövdenin iki yanında çıkan çok sayıdaki mavi, beyaz ve lacivert renkli çiçekleri ile görsel olarak etkili bir türdür. Sarkık taçyapraklarının ortasındaki ibik olarak isimlendirilen, beyaz ve mavi çiçekler üzerindeki sarı renkli, lacivert çiçekler üzerindeki beyaz renkli çizgisel yapı çiçeklere ekstra bir güzellik katmaktadır. Birçok geofit ve dolayısıyla iris türü dinlenme döneminde sulu ortamları sevmezken bu tür alanlarda yetiştirilebilecek güzel bir süs bitkisidir. Şubat ayından mayıs ayına kadar farklı dönemlerde çiçek açabilen bu tür kış bahçelerinde kullanılabilecek türlerden biridir (Usta 2002; Güner 2012).

Hermodactyloides ya da Reticulata grubu irisler, hızlı çoğalan, az bakım isteyen, erken ilkbaharda çiçek açan, farklı ve etkili renklerde çiçek rengine sahip, çiçek parterlerinde ve çiçek kasalarında baharın müjdecisi olarak kullanılan türlerdir. Iris bakeriana (Mardinnavruzu), Iris histrioides (amasyanavruzu), Iris pamphylica (aksekinavruzu), Iris danfordiae (sarınavruz) türleri Hermodactyloides grubu irislerden dar yayılışlı, üç tanesi endemik iris türleridir. İsimlerinden de anlaşılacağı gibi belli illere endemik dar yayılışlıdırlar. Bu türlerden geliştirilecek ticari çeşitler süs bitkisi olarak kullanılmalıdır. Özellikle Iris danfordiae türü çok kısa boylu olmasına rağmen sarı renkli olması ile dikkat çeken bir türdür. Iris bakeriana bu türler içerisinde şubat ayında bazı yıllarda ocak ayının son haftalarında çiçek açan bir türdür. Iris histrioides ve Iris danfordiae şubat sonu ile mart ayında çiçeklenen endemik türlerdir (Usta 2002; Güner 2012; Erken ve ark. 2013).

Iris reticulata (meşenavruzu) ve Iris histrio (sultannavruzu) Hermodactyloides grubu irislerden, erken çiçek açan, kış bahçelerinde süs bitkisi olarak kullanılmaya en uygun iris türleridir. Iris histrio doğal olarak kıraç, taşlı kayalık alanlarda yetişen, 15-20 cmye kadar boylanabilen, dört köşeli kare şeklinde ince yapraklı bir türdür. Açık mavi üzerinde beyaz benekli ve çok güzel kokulu çiçekleri vardır. İrisler içerisinde I. bakeriana ile birlikte en erken çiçek açan, kış bahçeleri için en ideal türdür. Özellikle şubat-mart aylarında açan kokulu çiçekleri, kış sezonunda çevrede başka çiçeğin olmadığı bir dönemde, dış mekanlar için nadir bulunacak bir özelliktir. Kış bahçeleri için ideal başka bir iris türü Iris reticulata (Meşenavruzu)dır. Kısa çiçek boyuna rağmen bordo, eflatun ve mavi renkli çiçekleri ile etkili bir türdür. Doğal olarak meşeliklerde, taşlık alanlarda ve çayırlarda yetişen, 15-18 cmye kadar boylanabilen, dört köşeli kare şeklinde yapraklıdır. Taç yapraklarının ortasında sarı çizgisel yapı özellikle bordo renkli tiplerde güzel bir görünüm sağlar. Kış sonuna doğru mart-mayıs aylarında çiçek açar (Usta 2002; Güner 2012).

 

ÜRETİM

Iris cinsinde üretim; rizomlu türlerde tohumla ve rizomların bölünmesi ile soğanlı türlerde de yavru soğanlar ve tohumla yapılmaktadır. Oncocyclus altcinsi türlerinde tohumların çimlenme yüzdeleri düşüktür. Bu türlerde ekimden önce ıslatma ve tohum kabuğundaki etli kısmın uzaklaştırılması çimlenme oranını artırmaktadır. Rizomlu irislerde bölme işlemi sırasında rizomlar büyük parçalar halinde bırakıldığında sonbaharda dikilen rizomlardan ilkbaharda çiçek alınmaktadır. Tohumdan üretimlerde Iris, Limniris ve Oncocyclus altcinsi türlerinde ikinci yıl çiçek alınabilirken, Hermodactyloides ve Scorpiris altcinsinin soğanlı türlerinde çiçeklenme 3-4 yılı bulabilmektedir (Erken, 2009).

 

SOĞANLAR

Bitkilerde çiçek kalitesini etkileyen faktörlerin başında; soğan büyüklükleri, kalitesi ve soğanın bir önceki dönemin sonunda sökümünden, tekrar dikilinceye kadarki dönemde maruz kaldığı koşullar gelir. Çiçek için dikilecek iris soğanlarının mutlaka besin maddesi depolama dönemini tamamlayarak, dinlenmeye girmiş dönemde sökülmüş olması ve çiçek açabilecek büyüklükte olması gereklidir. Çiçek soğanlarında sökümden sonra dinlenme döneminde fizyolojik faaliyetler devam etmektedir. Dikim için hazırlanan soğanlar kontrolsüz koşullarda bekletilmemelidir. Soğanların bekletilmesi gerekiyorsa, bekletme kontrollü koşullarda (2-5 oC) olmalıdır. İklim şartları, topraktan söküm zamanı ve soğanın sökümden sonraki depolama koşulları, soğanların fizyolojik gelişmelerini tamamlamasında etkilidir. (Cassıdy ve Linnegar, 1982; Mathew, 1990; Rees, 1992)

İyi bir çiçeklenme için kaliteli ve çiçek açabilecek boyutta soğan kullanımı şarttır. Standardın altında küçük boy soğan kullanılması durumunda alınacak çiçek sayısı düşecektir. Farklı çeşitlerin çiçek açabilmesi için gerekli minimum soğan büyüklükleri farklıdır. Dikilecek türün ya da çeşidin çiçeklenme için gereken soğan büyüklüğü bilinmeli ve çiçek için dikilecek soğanlar bu büyüklüğün altında olmamalıdır. Ortalama olarak çeşitlerin birçoğu için çiçek açma büyüklüğü 6-8 cmdir. Iris danfordiae yetiştiriciliğinde çevresi 5 cm ve daha fazla olan soğanlar, Iris reticulata ve hibritler için ise 6 cm ve daha fazla olan soğanlar kullanılır. Kesme çiçek için yaygın olarak kullanılan Hollanda irislerinde bu büyüklük 8-10 cmye kadar çıkabilmektedir. Bir vegetasyon döneminin sonunda soğan üretim parsellerinden sökülen soğanlar sökümden sonra temizlenirler ve sınıflandırmaya tabi tutulurlar. Çeşide göre çiçek açma büyüklüğüne erişmemiş olanlar tekrar soğan üretiminde kullanılmak üzere ayrılırlar. Çiçek için yeterli büyüklüğe ulaşmış olanlar ise depo uygulamaları için ayrılırlar (Mathew, 1990; Rees, 1992; Hobbs ve Hatch, 1994; Erken 2006).

 

SICAKLIK

Soğanların dikiminden sonraki dönemde yetiştirme ortamının sıcaklıklarıda bitkilerin sağlıklı gelişimi ve çiçek açması için önemlidir. Sıcaklık kök oluşumu ve sürgün gelişimine direk etkilidir. Kontrollü koşullarada çiçeklendirme yapılacaksa dikimden sonra toprak sıcaklığı en az 5-8 oC, maksimum 20 oC olmalıdır. 12-17 oCler iris soğanları için dikimden sonraki dönemde en uygun sıcaklık seviyesidir. 20 oCyi geçen yüksek toprak sıcaklılarında iris çiçeklerinde zararlanmalar görülmektedir. Düşük toprak sıcaklıkları, soğanlarda koruma mekanizmasını çalıştırmakta, soğanlar kabuk geliştirmeye başlamakta ve bitki gelişimi yavaşlamaktadır. Yüksek toprak sıcaklığı koşullarında ise bitki vegetatif gelişime devam etmekte generatif gelişme sekteye uğramaktadır (Rees, 1992; Hobbs ve Hatch, 1994).

 

TOPRAK KOŞULLARI

İrisler topraklar konusunda seçici olmayıp drenajı iyi olan her türlü hafif bünyeli toprakta yetiştirilebilirler. Toprağın su tutmayan hafif bünyeli yapıda olması ve toprak katmanlarında suyu tutacak geçirimsiz tabakanın olmaması ideal durumdur. Orta ve ağır bünyeli topraklarda fazla suyu drene edecek bir sistemin kurularak ortamdan fazla suyun uzaklaştırılması gerekmektedir. Ya da iris soğanları su birikmesi olan yerlere dikilmemelidir. Bu amaçla iris soğanı dikilecek çiçek parterlerinde çukur tavalar yerine tahta şeklindeki yüksek yastıkların kullanılması daha uygun olmaktadır. İris soğanları yüksek tuz oranına karşı çok hassastır. Toprakta tuz konsantrasyonu çok yüksek ise köklenme gecikmekte ve kökler zarar görmektedir. Bu durum bitkinin su alımını engellemekte ve sonuçta bitki ölmektedir. Besin maddesi olarak tüm soğanlı bitkilerde olduğu gibi çok fazla gübrelemeye ihtiyaç duymazlar. Fakat toprakta fosfor seviyesinin yeterli düzeyde olması bol çiçeklenmenin teşvik edilmesi açısından önemlidir. İrisler flora karşı hassastırlar bu nedenle forfor takviyesi yapılırken süper fosfat gibi flor içeren gübreler tavsiye edilmemektedir. Fosfor, dikalsiyum fosfat şeklinde uygulanmalıdır (Cassıdy ve Linnegar, 1982; Erken, 2006).

 

YABANCI OT KONTROLÜ

İris yetiştiriciliği yapılacak çiçek parterlerinde önceden yabancı ot mücadelesinin yapılmış olması tavsiye edilen bir durumdur. Soğanlı irisler kısa boylu bitkiler olduğundan etkili bir görsellik sağlanması için çiçek parterinde yabancı ot bulunmamalıdır. Çiçek parterinde yoğun otlanma varsa dikimden önce, yabancı ot kontrolü sağlandıktan sonra dikim yapılması uygun olacaktır. Ot kontrolü soğan dikiminden sonra da yapılabilmektedir. Fakat bu tip uygulamada, soğanların toprak yüzeyinde olmaması ya da yeni sürgünlerin henüz toprak yüzeyine çıkmamış olması ve uygulanan herbisitlerin soğan ya da sürgünler ile temas etmemesi gereklidir.

 

SOĞAN DİKİMİ

İris soğanları dikimden önce mutlaka fungusitle dezenfekte edilmelidir. Bu işlem dikimden hemen önce yapılmalı dezenfektan çözeltisinden çıkarılan soğanlar bekletilmeden hemen dikilmelidir. Fungusit muamelesi sırasında çözeltinin içerisine karıştırılabilecek bir insektisitin de konulması soğanlar içerisinde olabilecek soğan sineği etmeninin yok edilmesi açısından fayda sağlayacaktır. Soğanlar hazırlanan çözelti içinde 10-15 dakikadan az olmamak koşuluyla, çözeltinin yoğunluğuna bağlı olarak 2 saat kadar kalabilirler. Bu süre zarfında soğan yüzeyinde ya da bazal kök tablasında bulunan funguslar elemine edilmiş olur.  İrislerin dikim zamanını belirleyen en kritik faktör toprak sıcaklığıdır. Toprak sıcaklığı 20 oCnin altına düşmeden kesinlikle iris soğanları dikilmemelidir. Toprak sıcaklığının 20 oCnin altına düştüğü tarih, irislerin en erken dikim tarihidir. Ki bu ekim-kasım aylarıdır. Toprak ve ortam sıcaklığının kontrol edilebildiği koşullarda, saksı yetiştiriciliği için bu tarihler esnetilebilmektedir (Cassıdy ve Linnegar, 1982; Rees, 1992; Hobbs ve Hatch, 1994).

Açık alan yetiştiriciliklerinde erken dikim söz konusu olacaksa serin bölgelerin ya da kuzey yöneylerin seçimi bu dönemdeki yüksek toprak sıcaklıklarından kaynaklı zararlanmaları azaltacaktır.

Dikim yapılacak toprağın kuru ya da çamur olmaması, dikimde kolaylık sağlayacaktır. Soğanların nemli toprağa dikilmesiyle hemen hızlı bir köklenme başlar. Dikim derinliği toprağın cinsine bağlıdır. Toprak çok hafif ve kumlu ise soğanın muhtelif koşullardan zarar görme riski vardır. Bu durumda kökün etrafındaki toprağın fazla kuruması ve soğanın susuz kalma riskini azaltmak için soğanlar 5-8 cm toprakla örtülebilir. Toprak daha ağır bir yapıda ise dikim, soğanların tepeleri görünecek kadar yüzeysel yapılır. Elle toprağa bastırarak değil açılan çukura dikim yapılmalıdır. Şekilli ve farklı renk karışımları şeklinde yapılacak dikimler görsel etkiyi artırmaktadır.

 

SULAMA

İrisler yaz döneminde dinlenmeye girdiklerinden, soğanlı türlerde haziran-eylül, rizomlularda temmuz-eylül aylarında sulamadan kaçınılmalıdır. Bu dönemdeki nemli toprak rizomların veya soğanların çürümesine sebep olmaktadır. Bu durum, soğanlı irislerde soğanlar sökülerek uygun ortamda muhafaza edilebildiği gibi, bitkinin dikili olduğu ortam toprağı kuru tutularak da sağlanabilmektedir.

İris soğanları sonbaharda dikilip kış ve erken ilkbaharda çiçeklendiklerinden açık alanda yapılacak yetiştiriciliklerde çok fazla sulama ihtiyacı duymayacaklardır. Fakat dikimden hemen sonraki dönemde toprak neminin dengesi çok önemlidir. Dikimden sonraki sulamalar ihmal edilmemeli, yağmursuz geçen dönemlerde toprak nemi kontrol edilmeli ihtiyaç halinde sulama yapılmalıdır. Hiçbir zaman soğanın bulunduğu bölgede su birikimine imkan verilmemelidir. Dengeli nemli ortam için çok iyi bir drenaj sistemi de sağlanmış olmalıdır. Kök bölgesindeki fazla su çiçek deformasyonlarına, kök çürümelerine ve mantari hastalıklara sebep olabilmektedir. Suyun yetersizliği, gelişimin yavaşlamasına, aşırı derecede çiçek sapı kısalığına ve sıcaklıkla birleşince yaprak ve tomurcuklarda yanmalara yol açmaktadır.

 

 

KAYNAKLAR

 

Cassıdy, G.E., Linnegar S., 1982. Growing Irises, British Library Cataloguing in Pupligation Data, ISBN: 0-7099-0706-0, London. p 160.

Erken, K., 2006. İrisler. Soğanlı ve Yumrulu Süs Bitkileri, Yayınlanmamış seminer notları, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bahçe Bitkileri Anabilimdalı, İzmir

Erken, K., Gülbağ, F., Erken, S., Kaya, E., 2013. The Adaptation of Turkish Iris L. Species to the Cultural Conditions. Acta Hort. (ISHS) 1002:153-166 http://www.actahort.org/books/1002/1002_18.htm

Güner, A., 2012. Iris L. In: Güner A, Aslan S, Vural M & Babaç T, editors. Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler). İstanbul: Nezahat Gökyiğit Botanic Garden and Floristic Research Society, pp. 535-540.

Hobbs, J., Hatch, T., 1994. Best Bulbs For Temprature Climates. Timber Pres, ISBN 0-88192-293-5, Portland, Oregon 116-119

Erken, K., 2009. Türkiyede Yetişen İris spp. Taranması Seleksiyonu Yetiştirme Tekniklerinin Belirlenmesi ve Süs Bitkileri Sektörüne Kazandırılması. Şu eserde; Kaya, E., Erken, K., Arı, E., Ulun, A., Aslay, M., Saraç, Y., Rastgeldi, U., Kesici A., Bazı Doğal Bitkilerin Kültüre Alınması Yeni Tür ve Çeşitlerin Süs Bitkileri Sektörüne Kazandırılması Projesi, (Sonuç Rap.), TÜBİTAK,  KAMAG, P.no: 105G068. s:144-219

Erken, K., 2014. Türkiye Iris Türlerinde Çeşit Geliştirme ve Yeni Çeşitlerin Sektöre Kazandırılması. Şu eserde; Kaya, E., Şener B., Oğraş, T., Türkiye Geofitlerinin Kültüre Alınması Yeni Tür ve Çeşitlerin İlgili Sektörlere Kazandırılması Projesi, (Sonuç Rap.), TÜBİTAK,  KAMAG, P.no: 110G007.

Koçyiğit M., "Türkiyedeki Iris L. Subgen. Iris ve Subgen. Scorpiris Türlerinin Kromozom Sayıları", 5. Süs Bitkileri Kongresi, Yalova, 6-9 Mayıs 2013, cilt.1, ss.283-293

Mathew, B., (1984). Iris L. in Davis PH (ed.). Flora of Turkey and the East Aegean Islands, vol. 8: 382-410. Edinburgh: University Press.

Mathew, B., 1990. The Iris, Timber pres, Portland, Oregon USA, ISBN: 0-88192-162-9

Morris, J., 2011. How to Plant and Grow Bearded Iris. The American Iris Society, www.irises.org/About_Irises/Cultural-İnformation/Grow_Bearded.html (Erişim: Mart 2013)

Özhatay, N., Koyuncu M., Arslan N., Şener B. Karagüzel O., Erkal S., Çelikel F.G., Kaya E., 2007. Doğal Süs Bitkilerinin Kültüre Alınması ve Herbaryum Teknikleri Eğitim Notları, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Yalova

Özhatay, N., 2013.Türkiyenin Süs Bitkileri Potansiyeli: Doğal Monocotil Geofitler. 5. Süs Bitkileri Kongresi, Yalova, 6-9 Mayıs 2013, cilt.1, ss.1-12

Rees A. R., 1992. Ornamental Bulbs Corms and Tubers. Crop Production Science In Horticulture 1 C.A.B. İnternational, Redwood Pres UK. ISBN 0 85198 656 0 Wallingford 220 s

Usta, E., 2002. Classification of Turkish Iris L. (Iridaceae) By Phenetic Methods, (Doctora thesis) The Middle East Technical University, The Department of Biology, Ankara, 144 p.  

 

 

Some varieties of rhizome Irises are flowering in two seasons as in autumn and spring.These varieties are blooming in first period of the winter season October to November and can remain flowering until December. These varieties are taller and having big flowers according to bulbous Irises. It can be used for late autumn and early winter flowering in winter gardens.  

 

 

 


Paylaş: