Başta Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsü olmak üzere toplamda 900 kilometrelik bir güzergahta, 20 milyon metrekarelik bir alanda şev stabilizasyonu deneyimine sahip Karaoğlu Peyzaj Şirketi’nden yamaçlarda erozyon kontrolü üzerine bilgiler aldık.
Uzman, dinamik ve yaratıcı teknik kadrosuyla kısa zamanda düşük maliyet ve optimum güvenlik kriterleriyle yurtiçi ve yurtdışında yapısal-bitkisel peyzaj, şev stabilizasyonu ve erozyon kontrol uygulamalarında 1993 yılından itibaren faaliyet gösteren Karaoğlu Peyzaj, şev stabilizasyonu ve erozyon kontrol uygulamalarında otoyol, demiryolu, maden sahaları, hidroelektrik santralleri ve baraj projelerinde işveren firmaların profesyonel çözüm ortağı olarak faaliyet göstermekte. Yurtiçinde başta Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Kuzey Marmara Otoyolu projesinde 40 kilometrelik ve Gebze-Orhangazi-Bursa Otoyolu projesi ile Osmangazi Köprüsü projesinde 60 kilometrelik bir alanda çevre düzenlemelerinin yanı sıra Hydroseeding ve Hydromulch yöntemleri ile toplamda 3 milyon metrekarelik bir alanda şev stabilizasyonu görevlerini başarıyla yerine getiren Karaoğlu Peyzaj, yamaçlarda uygulanan erozyon kontrolü konusunda bilgi verdi.
HYDROSEEDING ve HYDROMULCH
Hydroseeding ve Hydromulch yöntemi uygulamasına başlanmadan önce uygulama yapılacak alanın zemin yapısı üzerinde ayrıntılı bir çalışma gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Karaoğlu Peyzaj yetkilileri, en uygun karışım reçetesinin belirlenmesi için iklim koşulları, bitki örtüsü, bakım durumu gibi özelliklerin değerlendirilmeye alınmasının gerekliliğine dikkat çekti. Uygulanan yöntemler konusunda bilgi veren firma, Hydroseeding yönteminin tohum, gübre, toprak düzenleyici, mulch ve organik yapıştırıcının su ile homojen olarak karıştırılması sonucunda oluşan organik malzemenin Hydroseeder makinesi ile uygulama alanının toprak yapısına ve ulaşım koşullarına göre hortum ya da makinenin üzerindeki tabanca ile yüzeye püskürtülerek uygulanması ile gerçekleştirildiğini belirtti. “Bu yöntem, daha çok şev yüzeylerde erozyon kontrolü sağlamak için yapılmakta olup nebati toprak serili veya nebati toprak niteliğine sahip alanlarda daha iyi sonuç vermektedir” diyen firma yetkilileri, zemin yapısı organik yönden zayıf, 2Y-1D’den daha dik şev yüzeylerde ise Hydroseeding yöntemine göre daha zor koşullarda başarı sağlayan Hydromulch yönteminin uygulanması gerektiğini söyledi.
ZOR KOŞULLARDA ÇİMLENME
Hydromulch yöntemi hakkında bilgi veren Karaoğlu Peyzaj, uygulamanın Hydroseeding yöntemi ile benzerlik göstermekte olup, içerisinde kullanılan mulch, organik madde ile toprak besleyici ve düzenleyici malzemelerin de farklılık gösterdiğini belirtti. “Bu yöntemde kullanılan mulch, uygulanan tohum ve besin elementlerini 12-18 aya kadar korumakta olup zor koşullarda da çimlenmenin oluşumunu sağlamaktadır” diyen firma yetkilileri, Hydromulch uygulamasının 1Y-1D şev eğimlerine kadar uygulanmakta olduğunu belirtti. Daha dik şevlerde ise Eurotextile ve Green armor gibi ek önlemler alınması gerektiğini belirten firma, her iki yöntemde de uygulama zamanının önemine değinerek en uygun uygulama zamanının Eylül- Kasım ayları arasında olduğunu söyledi. 1Y-1D’den daha dik ve zorlu koşullara sahip yüzeylerde ise Krismer ve Green Armor gibi gelişmiş şev stabilizasyon yöntemleri ile daha kalıcı ve kesin çözümler elde edilebileceğini belirten Karaoğlu Peyzaj, hayata geçirilen projelerde doğaya verilen tahribatı minimuma indirgemek ve oluşan şev yüzeylerdeki erozyonu engellemek için şev eğim ve yapısına göre doğru yöntemin seçilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.
YETERLİ DONANIM
Şev stabilizasyon uygulamalarında kullanılan malzemeleri yurtdışından direkt olarak temin etmekte olduklarını belirten Karaoğlu Peyzaj, firma bünyesinde bir adet küçük, bir adet orta ve iki adet büyük boy olmak üzere toplamda 4 adet hydroseeder makinasına sahip.