Hiçbir canlı susuz yaşayamaz, su hem hayatın başlaması hem de devamı için olmazsa olmaz bir maddedir. Bitkiler söz konusu olduğunda sıklıkla " Susuz kalmış!" "Bu yılki kuraklık bütün bitkileri etkiledi!" gibi ifadeleri hep kullanırız. Su olmaz ise bitki ölür, yetersiz olursa solar, büyümez, ürün vermez. Yeşilliği, canlılığı rengarenk görünüşleri ile bizi kendilerine çeken, mutluluk veren peyzajda kullandığımız bitkiler de susuzluktan nasibini alır. Bizi mutlu etmek bir yana üzmeye başlarlar. Suyun yetersiz olması, istenilen zaman ve mekânda bulunmamasına kuraklık diyoruz. Bitkiler baktılar ki biz üzülüyoruz, bu soruna bir çözüm getirmek için hemen işe başlar, kuraklığa dayanmaya çalışırlar.
Bitkilerde Kuraklığa Dayanma
Yapılan araştırmalarda bitkilerin kök sistemlerinin kuraklığa dayanıklılıkta çok etkili olduğu bulunmuştur. Kökleri sığ ve zayıf olan bitkiler kurağa dayanamazken derin ve gelişmiş köklü bitkiler daha çok dayanabilmektedir. Bir bitkinin kurak şartlara veya susuzluğa dayanabilme gücüne Kuraklık toleransı denir. Yapısal ve fizyolojik olarak kuraklığa adapte olmuş bitkiler (Xerophyte) Kserofitler olarak adlandırılır. Kserofitler çöl, yarı çöl, step, kurak, yarı kurak, kumul ortamlarda çok az suyun bulunduğu bölgelerde yaşayıp, üreyen bitkilerdir. Bu bitkilerin morfoloji (dış şekil yapıları) ve fizyolojileri (işlevleri) suyu korumak, depo etmek ve topraktan alabilme yönünde gelişmiştir. Örneğin kuraklığa dayanıklı bitkilerden Sedumlar sukkulent yaprak yapısı ve dalları üzerindeki mumsu örtü ile özel bir kuraklık adaptasyonuna sahiptir.
Bitkiler kurak şartlara dayanabilmek için birçok yapısal adaptasyon geçirmişlerdir. Bunlar özetle;
1) Su kaybını azaltmak için stomaların sayısını düşürmek ve mumsu örtü tabakası gibi stoma (gözenek) adaptasyonları,
2) Bitkilerin toprak üstü kısımlarında sukkulent dokuda ve su dolu yumrucuklarda su depolama,
3) Topraktan su alımını arttırmak için kök sistemindeki adaptasyonlar,
4) Atmosfer nemini emebilmek için yapraklar üzerinde trikom adı verilen küçük tüpçüklere sahip olmak,
5) Birçok kurakçıl bitki gümüşi veya gri-yeşil yapraklara sahiptir. Bu bitkilerin açık renkli yaprakları güneş ışınlarını yansıtır, böylece sıcaklık artışını ve su kaybını azaltırlar.
Kuraklığa Dayanıklı Bitki Seçimi Neden Önemli?
Kurak veya kuraklık tehdidi altındaki bölgelerdeki peyzaj uygulamalarında kuraklık toleransı bitki seçiminde çok önemli bir konudur. Bu bağlamda iklim ve yağış şartları açısından büyük farklılıklar gösteren Türkiye coğrafyasında öncelikle Orta ve Güney doğu Anadolu ikinci olarak da Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde park ve bahçelerde, karayolu peyzajı uygulamalarında kuraklığa dayanıklı bitkilerin seçimi daha da önemli hale gelmektedir. Öte yandan yapay sulamanın uygulanamadığı, bitkilerin su ihtiyacının doğal yağışlarla karşılandığı kırsal alan peyzajının sürekliliği ancak kurakçıl bitkilerin seçimi ile mümkün olmaktadır.
Kuraklık riski olmayan bölgelerde de yapay sulama yüksek bir su tüketimine dolayısıyla ciddi bir ekonomik maliyete yol açmaktadır. Bu durum kentlerde ve kırsal da Peyzaj uygulaması yapan kurum, şirket ve kişileri zor duruma düşürmekte ve peyzajda sürdürülebilirliği ortadan kaldırmaktadır.
Hangi Peyzaj Bitkilerinin Kuraklık Toleransı Yüksek?
Sukkulentler ve kaktüsler dışında kuraklığa dayanıklı bazı bitkileri şöyle sıralanabilir.
Ağaçlar: Acacia dealbata (Mimoza), Cercis siliquastrum (Erguvan), Koelrouteria paniculata (Fener Ağacı), Eleagnus angustifolia (İğde), Chamaecyparis lawsoniana (Yalancı Servi), Cupressus arizonica var. glabra (Mavi Servi), Juniperus (Ardıçlar), Pinus (Çamlar)
Çalılar: Hebe, Lavandula, Santolina, Abelia x grandifora (Güzellik Çalısı), Arbutus unedo (Kocayemiş), Callistemon citrinus (Fırça Çalısı), Tamarix tetrandra (Ilgın), Cordyline
Sarılıcılar ve Sazlar: Campsis (Acem Borusu), Jasminium officinale (Yasemin), Passiflora caerulea (Çarkıfelek), Cortederia sellona, Pennisetum rubrum
Saksı ve Bordür Bitkileri: Amaranthus, Calendula officinalis(Aynı-ı Safa) Convolvulus sabatius, Gazania, Helianthus (Ay Çiçeği), Helichrysum petiolare Lantana camara(Çalı Mine) , Mirabilis jalapa (Akşam Sefası), Osteospermum (Bodrum Papatyası), Pelargonium (Sardunya) Verbena (Yer Minesi), Ipomea purpurea
As a result of studies that plant root systems are very effective in drought resistance. Deep and developed roots can withstand to drought more than plants with shallow and weak roots.