Ödemiş Süs Bitkileri Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Cabbar, sektörün genel fotoğrafını çekti. Türk firmalarının elinden çıkan yurt dışı pazarın standart üretim kalitesiyle yeniden kazanılabileceğini söyleyen Cabbar, "Yurt dışı pazarların geri kazanılması için sektör aktörleri üzerlerine düşen vazifeyi yapmalı" dedi
Ödemiş SÜS-BİR olarak Azerbeycan fuarına katıldınız. Fuarı nasıl değerlenirsiniz?
Ödemiş Süs-Bir olarak ilk defa yurt dışında bir fuara katıldık. Tabi bizim ve üyelerimiz için faydalı oldu. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim tabii, Azerbaycan fuarı iyi idi ancak biz oradaki pazarımızı kaybetmişiz. Çok yazık!
Orada ciddi bir şekilde kurumsal pazarlama oluşturmamız lazım. Ama bunun nasıl olacağını biz de tam olarak bilemiyoruz.
Yönetim kurulu olarak bir yıldır görevdeyiz. Yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılarak Ödemişi temsil etmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki eylül ayında Erbil Fuarında yine yerimizi alacağız.
Yakın pazarlar, Ortadoğu ve Türkî Cumhuriyetler, bizim için çok önemli. Ancak buralara ihracat yapan firmalardan edindiğimiz bilgilere göre, Türk firmaları yakın pazarları yüzde 80 oranında elinden kaybetti.
Elimizden kaybettiğimiz pazarları tekrar nasıl geri alabiliriz?
Bu iki ayaklı bir durum; hem burada kaliteli üretimin alt yapısını oluşturmamız hem de orada pazar bağlantılarını kurmamız gerekiyor. Oradaki iç dinamikleri de göz önüne alarak etkili bir oluşum içerisinde olmak gerekiyor.
Tabiî ki bu Ödemiş olarak yalnız bizim yapabileceğimiz bir şey değil. Yurt dışı pazarlarını geri alma konusunda gerek Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği, gerek ise bütün sektör aktörleri üzerlerine düşen vazifeyi yapmalılar.
STANDART ÜRETİM YAKALANMALI
Nedir bu vazife?
Bizim yabancı bile diyemeyeceğim ülkelerde, tercümansız konuştuğumuz Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkelerde pazarımızı Avrupalılara kaptırdık. Adamlar bu ürünleri bir şekilde alıyor, ama artık Avrupadan alıyor; çünkü kalite istiyor. Kaliteli fidan. Kaliteli üretim. Standart üretim. Bizim bu çizgiye ulaşmamız lazım.
Yapacak olduğumuz yüksek sanayi gerektiren bir üretim değil. Bizim bunu devlete doğru anlatmamız lazım. Bu işin karakterine uygun kredilerin sağlanması lazım. Çünkü bizim sektörümüzde ciddi sermaye birikimi olan insanlar yok. Sektörde cüzi miktarda sermayelere sahip insanlar ağırlıkta.
Süsbirin veri tabanı oluşturması gerekiyor. Nerelerde arızaların olduğunun tespitinin yapılması gerekiyor. Sonra üretim boyutunda halledilmesi gereken sorunlar, pazarlama boyutunda ve finans boyutunda halledilmesi gereken sorunlar masaya yatırılmalı. Bu çok cepheli sorunların çözümü için bir program oluşturulması gerekir.
Yasal mevzuattan kaynaklanan sıkıntılarımızın aşılması gerekiyor. Tabiî ki bizim lokal örgütler olarak bunu halledebilmemiz mümkün değil. Ama herkesin üstüne düşen görevi yapması gerekiyor. Bütün donelerin Süsbire akması gerekiyor. Bütün bu veri tabanı oluştuktan sonra, alt birlik gücünün yettiğince bu sorunu çözümü için gereken mesaiyi harcamalı.
Sektörde standart nasıl yakalanır?
Sektörde henüz doğru dürüst bir sermaye birikimi yok. İnsanlar günü kurtarmanın derdinde. Örneğin bizim bölgemizde toplam verimlilik yüksek, fakat küçük üreticinin yoğun olduğu bir bölge. Şu anda bizim birliğimizin 170 üyesi, kooperatifimizin de 45 ortağı var. Bu iki sayıyı topladığımızda 215 yapıyor. Bu sayı gerçek üretimi karşılamıyor tabiî ki! Bunun dışında kalan insanların büyük çoğunluğu küçük ölçekli üretici. Birey birey ele aldığımızda çok bir şey ifade etmeyebilir. Ama totalde baktığımızda binlerce insanın istihdam edildiği bir iş kolu. Bunların hepsinin örgütlenmesi lazım. Bunun için biz elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz. İşte bu konuda; örgütlü olma konusunda yasal bir zorunluluk yok, var ama uygulama konusunda gedikler, sıkıntılar var. Ama herkes üye olmak zorunda olsa, iş başka bir boyuta gelecek. Bize yetkili kurumlarca söylenen bunun bir geçiş süreci olduğu ve bu sancıların yaşanacağı.
Geçiş dönemi ne kadar sürecek?
Şu anda bunu bilemiyoruz. Falcı gibi 3 vakte kadar... Bu üç vakit 3 yıl mı, 30 yıl mı, 300 yıl mı olur bilemiyoruz. (GÜLÜYOR)
SEKTÖRDE SERMAYE BİRİKİMİ ÖNEMLİ
Kooperatifleşme bir çözüm olabilir mi?
Yeterli sayıda kooperatife sahibiz. Ama bu biraz da nitelik nicelim meselesi... Kooperatiflerin kaliteli ve rantabl olması için gerektiği gibi çalıştırılması lazım. Bunun için de kooperatiflerin sahiplenilmesi gerekiyor.
Bizim sektörümüzün en büyük alıcısı devlet ve belediyeler. Mesela bütün belediyeler talebi kooperatiflerden karşılasa ve belirli bir standart konulsa. Konu birden bire evrilecektir. Bir yıl içerisinde tıkır tıkır standart oturacaktır.
Ürün çeşitliliği...
Ürün çeşitliliği ile ilgili sıkıntımız var. Çünkü belirli ürünler üzerinden oluşan talepler doğrultusunda üretim yapılıyor. Sıkıntı o!
Ürün çeşitliliğinin oluşabilmesi için belli bir üretim kültüründe olmamız lazım. Belli bir sermayenin birikmiş olması lazım.
Örneğin Avrupada işe yeni başlayan birisi birlik veya kooperatife üye olmadan bu işe başlayamıyor. Sonra ben A bitkisini üreteceğim, diyemiyor. Birlik veya kooperatif ona diyor ki, hayır sen A bitkisini üretmeyeceksin, sen Z bitkisini üreteceksin. Böylelikle tek üründe yoğunluk problemi çözülüyor. Ama bizde henüz o ortam yok. Bizde kimseye sen bunu üretmeyeceksin diyemezsin.
Bakıyor komşusu şunu üretmiş satmış, para kazanmış. O da aynı ürünü üretiyor. Yani tamamen piyasa talebi doğrultusunda ürün hazırlama olayı var. Böyle olunca da bütün üretim 3-5 kalem üzerinden dönüyor. Gelen alıcı da ısrarla o 5 ürünü soruyor.
Bunun aşılabilmesi için büyük ölçekli işletmelerin farklı ürünleri muhafaza etmesi gerekiyor. Sermayesi büyük olan; üretim kültürü, kapasitesi olan işletmeler ürün çeşitliliğini artırmalı. Piyasa dengesi ne olursa olsun o ürünü tutmalı.
11. ÖDEMİŞ SÜS BİTKİLERİ VE FİDANCILIK SERGİSİ
Bu yılki Ödemiş Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi için çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Geçen yıl çok güzel çok güzel bir sergi geçirdik. 11. sergimiz için çalışmalarımıza başladık. Çalışmalarımıza da yoğunluk verdik. Geçen yıl 120 firma iştirak etti. Bu yıl hedefimiz 120den daha fazla bir katılım yakalamak. Zannediyorum 11. Ödemiş Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisine 150 firma katılır. Hedefimiz bu yönde.
Ödemiş Süs Bitkileri ve Fidancılığı Sergisi hem Ödemişin kendisi hem de çevresi için son derece önem arz ediyor. Tabii bu bakımdan bizim asli görevimiz Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisinin devamını sağlamak. İnanıyorum ki, bu yılki katılım gayet iyi olacak. Şu ana kadar değişik havzalardan arkadaşlar katılacaklarını beyan ettiler. İyi ve verimli bir sergi olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
President of Ödemiş Ornamental Plants Growers Association Mr. Hüseyin CABBAR drew a general picture of the sector. He mentioned that Turkish companies could gain back the abroad markets with qualified production and "Sector actors should make the task incumbent upon them for the recovery of abroad markets." He said.