Riccardo Disperati, sektörde iki bakanlık arasında zaman zaman ortaya çıkan yetki çatışmasının iyi niyetli de olsa sektöre zarar veren bir olgu olduğuna dikkat çekerek, yasal adımlar atılırken tabanın sesine kulak verilmesini ve aşağıdan yukarıya doğru bir etkileşimin olması gerektiğini söyledi.
Türkiye süs bitkiciliği sektör tarihinin canlı tanığı olarak kabul edilebilecek olan Riccardo Disperati, Plant Dergisine değerlendirmelerde bulundu. Sektörün içerisinde bulunan sıkıntıları konuşan Gardensa Yönetim Kurulu Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Riccardo Disperati, sektörle ilgili politikaların tepeden değil tabandan oluşturulması gerektiği ve tabanın sesine kulak verilmesi gerektiğini vurguladı. Halihazırda Orman ve Tarım bakanlıklarının süs bitkileri sektörü üzerinde devam ettirdikleri çift başlı yönetimsel uygulamaların sektöre faydadan çok zarar verdiğine dikkat çeken Disperati, tek çatı altında ve tek denetim mekanizmasının uygulanması gerektiği tavsiyesinde bulundu. SÜSBİRe alternatif veya ona karşı olarak yeni bir yapılanmanın Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde kurulmak istendiği ve bu hususta çeşitli girişimlerin vücut bulduğunu kaydeden Disperati, oluşumun pratikte büyük sıkıntılar yarata bileceğini kaydetti. Riccardo Disperati, "Geniş tabanlı bir şekilde konunun tartışılması gerekiyor. Hep yukarıdan aşağıya doğru değil de aşağıdan yukarıya doğru da bir görüş alınmalı. İki tane meslek örgütü var; orman mühendisleri ve ziraat mühendisleri. Bunlar bir araya gelerek tartışmaları lazım" dedi.
SÜSBİRE ALTERNATİF Mİ?
Disperati, Plant Dergisi ile şunları paylaştı: Bir kere neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu, o anlaşılmıyor. Bunu irdeleyerek Tarım Bakanlığı ile Orman Bakanlığı arasında bir istihdam yarışı gibi görünmeye başlıyor, çünkü; Tarım Bakanlığı önceki uygulamalarda ve halen devam eden uygulamalarda, bir meslek taassubu çerçevesinde değerlendirebileceğimiz, bir takım uygulamaları var. Mesela, karantina teşkilatına orman mühendislerinin istihdam edilmemesi ama bütün orman emvalinin denetimi, canlı bütün her şeyin olduğu gibi Karantinanın elinde. Orada tabi bir soru işareti var! Bu bir kırılma noktası olabilir. İkincisi de, bizim mesleğimizi yapabilecek, ticari olarak bir kuruluş kurmaya çalışan diplomalı bir orman mühendisi arkadaşımız ziraat mühendisi diploması olmadan işi yapamıyor olması. Bu tabii çok kısıtlayıcı ve yanlış bir tutum. Bu kararlar nasıl çıkıyor? Bilinçli mi, bilinçsiz mi? Tabi ben bu noktada bilinçli olduğuna inanmak dahi istemiyorum! Ama bir kere yasa çıktıktan sonra geri dönüşü oldukça zorlaşan şeyler. Dolayısıyla böyle bir durum var. Nedir bu durum? Bugün mevcut olan bir statüde SÜSBİR diye bir birlik var. Bunun aynı kavram çerçevesinde, aynı işlevi görecek olan, Orman Bakanlığı kaynaklı benzer bir birlik kurulma aşamasındayız. Böyle bir karar var. Ve bize de bildirilen şudur; bu işi yapan her işletme, bu işi yapmak istiyorsa 2018de bu yeni birliğe kaydolmak zorunda. Yıllardan beri Tarım Bakanlığının denetiminde yürüyen bir iş şu anda değişiklik gösterecek gibi duruyor. Bunu tabi ki, idari anlamda baktığınız zaman o kurum yapmış bu kurum yapmış, mesele o değil... Ben Tarım Bakanlığını bırakmam, demiyorum tabi... Kavram bu değil. İşi özüne baktığınız zaman, evrensel kavramlar çerçevesinde süs bitkiciliği Horticulture, yani bahçeciliğin bir dalı olarak bilinir. Ormancılığın bir dalı değildir, çünkü ormancılığın aynı yetiştirdiği ağaçlar ormanları ağaçlandırmak için yetiştirdiği ağaçlardır. Ve bunlar zaten temel olarak farklı bir terbiyeyle o noktaya gelirler. Prensip olarak buna ne için gerek görüldüğü tartışılmalı. Ormancı meslektaşlarımızın bir talebi olabilir, haklı tarafları vardır. Ben de aynı prensipler üzerinde çalışan bir kuruluşum ve o kapıyı ben de ulaşmak istiyorum, diyebilirler. Tamamen haklılar, ama bir kapıdan geçeceğim diye diğer kapıyı tamamen kapatmak doğru bir yaklaşım değildir.
SİLVİCULTURE ve HORTİCULTURE
Düşünülen uygulamanın hayata geçmesi halinde bir takım sıkıntıların yaşanacağını öngören Disperati, şu uyarılarda bulunuyor: Teorik olarak söylüyorum, buradan yüklediğim bir kamyonu ana yola çıktığım zaman, bir kontrol yapılacak olsa benim Orman Bakanlığından alınmış herhangi bir belgem olmadığı için o kamyonu durdurmak, el koymak ihtimali yüksek. Dolayısıyla bitkinin hareketinde iki başlılık söz konusu olabilir. Öte yandan, benim hissettiğim başka bir şey var. Orman Bakanlığının yürütmeye çalıştığı bu sistemde ‘süs bitkiciliği adı kullanılmıyor. Fidancılık deniliyor. Ancak yayınlamış oldukları dokümanda fidancılıkla alakası olmayan bir sürü malzeme var. Otsu bitkiler var, orman altı bitkiler var, çalılar var... Fidancılık derken, onların tarif etmek istedikleri şeyin ne olduğunu da tam olarak görmek mümkün değil. Dolayısıyla netlik de yok. Fidancılık adı altında kurulacak olan, mesela bir fidancılık birliği... Ama o da mevcut zaten. O yüzden sadece ‘fidancılık adıyla gelirlerse önüne başka bir şey daha koymaları lazım. Ne diyecekler? Orman Fidanları mı? Konulabilinir, ama orman için ihtiyaç olan fidan ayrı bir disiplindir. Silviculture denilen bir kavram vardır. Bu, bugünün bir tarifi değil iki bin yıllık bir tariftir. Horticulture ile Silviculture bundan iki bin yıl evvel zaten ayrılmış.
GENİŞ TABANLI OLARAK TARTIŞILMALI
Disperati, çözüm önerisini de sıralıyor: Geniş tabanlı bir şekilde, herhangi bir meslek taassubuna girmeden çok açık bir şekilde konunu tartışılması gerekiyor. Tabanda oluşacak öneriler dikkate alınmalı. Hep yukarıdan aşağıya doğru hareket olmamalı, biraz da tabandan yukarıya doğru görüşler gitmeli. Orman Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası bir araya gelip bunu tartışmaları lazım. Böyle bir şeyin gerekçesinin ne olduğu bilinmeli ve bu tartışılmalı. Tarım Bakanlığının yürüttüğü bir sistemin içerisinde olduğumuz için, peşinen Tarım Bakanlığı haklıdır demiyorum. Bu işi haksız tarafları olduğu için buna bir reaksiyon olarak addediyorum... Aslında çok basit bir hadiseye, yüksek reaksiyon gösterilmesi olarak görüyorum.
Mr. Riccardo Disperati, who can be regarded as the living witness of Turkish ornamental plants industry history, has found some assessments to Plant Magazine. Chairman of the Gardensa Co., Mr. Disperati, stressed that the politics related to the sector should be formed not from the top but from the bottom, and that the base voice should be heard.