EXPO 2016 ANTALYA AÇILIŞ TÖRENİ VE ERZURUM BAHÇESİ

Türkiye’nin ilk EXPO’su Antalya’da 22 Nisan Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun katılımları ile resmen açıldı.

EXPO 2016 ANTALYA AÇILIŞ TÖRENİ VE ERZURUM BAHÇESİ

Atatürk Üniversitesinin himayesinde hayata geçirilen Erzurum Bahçesi Erzurumun doğası, somut ve somut olmayan kültürel mirası ile üniversite yaşamı hakkında değerlerin paylaşıldığı bir platform olarak 520 m2lik alanda yer alıyor. Erzurum Bahçesi Direktörü Prof. Dr. Faris Karahan, Erzurum Bahçesinin İstanbul, Kazakistan ve Rusya bahçeleri ile aynı kavşakta yer aldığını ve komşularının ise Antalya, Malatya ve Hatay olduğunu belirtirken, bahçenin genel özelliklerini ise şöyle sıraladı. Erzurum Bahçesi, giriş bölümü Türk Dünyasının sembollerinden Çift Başlı Kartal ve Çifte Minareli Medrese, iç avlusu Palandöken Dağları, Osmanlı Çeşmesi ve Atatürk Üniversitesinin 60. Yılını sembolize eden zeytin ağacı ve yeşil alanın Kafkasya Ekolojik Bölgesinin doğal ağaç türlerinden bir koleksiyon ile oluşturulmuştur.

Erzurum Bahçesinin ana teması Eski Mısır, Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa arasındaki gelenekselden modernizme geçiş üzerine kurulmuştur. Burada Eski Mısır, Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Modern Avrupadan mimari ve peyzaj yansımaları yer almaktadır.

EXPO 2016 Antalya Sergi Alanı ziyaretçileri Palandöken Dağlarını Eski Mısırın ve Eski Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Giza Piramitlerinden esinlenerek stilize edilmiş bir piramidin üzerine dikey bahçe uygulaması ile geçmişten günümüze mimari ve peyzaj sanatındaki geleneksel ve yenilikçi geçişleri bulabileceklerdir. Piramidin yüzeyinde kullanılan türler iklim değişikliğine uyumu ve kurakçıl peyzaja geçişi temsil etmektedir.

Çifte Minareli Medrese ve Çeşme bir yandan Erzurum Bahçesinin Türk-İslam Sanatı Sentezine vurgu yaparken diğer taraftan da Erzurum ilinin Kafkasya ülkelerine Anadolunun açılan Kapısı imajını güçlendirmektedir.

Kar Küresi ise Palandöken Dağlarının kış yüzünün Antalyaya taşınması ve Erzurum Bahçesine olan ilgiyi canlı tutmaya yönelik bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.

Atatürk Üniversitesinin 60.yılı anısına dikilen zeytin ağacı, hem barış, dostluk ve kardeşliği hem de kuzeydoğudaki Akdeniz olarak değerlendirilen ve Kafkasya Ekolojik Bölgesinin batı ucunda yer alan Çoruh Vadisinde doğal olarak yetişmesinden yola çıkarak Antalyada sürekli yaşayabilecek bir tür olarak seçilmiştir.

Erzurum Bahçesi dört ana projeye ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar: (1) Kafkasya Arboretumu, (2) Palandöken Çiçekleri, (3) DAPFEST Çocuk ve (4) 81 İlde Ailem Var projeleri olarak yer almaktadır. Erzurum Bahçesi ana ve yan temaları ile 23 Nisan-30 Ekim tarihleri arasında 191 gün boyunca Erzurum ili ve uygulanacak projelerin yapısı nedeniyle Kafkasya, Anadolu, Doğu Anadolu, Erzurum ve Palandöken Dağlarının doğası ve kültürünü yansıtacak her türlü faaliyet, program ve projeye ev sahipliği yapmak üzere geliştirilmiştir.

Erzurum Bahçesinin doğduğu Erzurum köklü tarihi geçmişi ile Türk-İslam medeniyeti ve coğrafyasının çeşitli nişlerini taşımakta ve yaşatmaktadır. Doğu Anadolunun en büyük kenti olan Erzurumun MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurumu da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Safeviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir. 1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir. Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919da Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında Erzurumda toplamıştır.

Erzurum Bahçesi girişinde kullanılan Çift Başlı Kartal;Avrasyabölgesinde farklı kültürler tarafından benimsenmiş tarihsel bir figürdür. Çift başlı kartal güç ve kudretin, doğunun ve batının hâkimiyetini sembolize etmektedir. Çift Başlı Kartal Orta Asyada nazarlık, tılsım, aydınlık ve güneş sembolü olarak işlenir. Sikkeler üzerinde ise bazı hükümdarlar arma-sembol, diğer bir kısım hükümdar ise hükmetme gücünü destekleyen, pekiştiren bir motif olarak kullanılmıştır. Artuklu sikkelerinde ve Anadoludaki Selçuklu yapılarında kullanılan çift kartal simgesi surlarda, cami ve medreselerde, saraylarda; koruyucu ve hakimiyet sembolü olarak ve kötü güçlerden koruyucu olarak sembolize edilmiştir.

Erzurum Bahçesinin sembol anıtsal yapısı olarak "Çifte Minareli Medrese" Erzurum kentinde tarihi çevre dokusu içerisinde yer almaktadır. Çifte Minareli Medresenin 13. yüzyıl eseri olduğu bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde 17.yüzyılda IV. Murad tarafından tamir edilerek top imalathanesi haline getirilmiştir. Cumhuriyet döneminde ise bir süre müze olarak kullanılmıştır. Çifte Minareli Medrese 35 x 48m boyutlarıyla Anadolunun en büyük Selçuklu anıtsal yapıtıdır. EXPO 2016 Antalya sergi alanında Erzurum Bahçesinde Çifte Minareli Medresenin yalnızca ön cephe ve giriş kapısına yer verilmiştir. Erzurumun tarihi yüzü ve şehrin simgesi haline gelen Çifte Minareli Medrese, şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin en önemli uğrak yerleri arasında bulunmaktadır.

Erzurum Bahçesinde yer verilen Osmanlı Çeşmesi Türk-İslam Sanatının suya verdiği önemi yansıtmaktadır. Osmanlılar döneminde çeşmeler genellikle cami, mescit, medrese, mektep, çarşı, pazar, meydan, han, hamam, saray ve hanelerin içerisinde toplumun yararına sunulduğu bilinmektedir.

Erzurum Bahçesi 191 gün boyunca Erzurumun 2012den beri T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı desteği ile başlatılan DAPFEST in doğa ve macera sporları yönü ile tanıtılarak potansiyel olarak Narman Peribacaları, Çoruh Nehri, Hınıs Kanyonları, Tortum Gölü, Tortum Şelalesi gibi doğal kaynak değerlerinin ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması ve bir marka değeri olarak kazandırılmasına da ev sahipliği yapacaktır.


Paylaş: 

Diğer Haberler