TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Seçim Bildirgesini Açıkladı

Peyzaj Mimarları Odası 15. Dönem Yönetim Kurulu Yerel Seçimler öncesinde peyzaj mimarlığı mesleği ve peyzaj çalışmalarına dair beklentilerini belirten seçim bildirgesini açıkladı.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Seçim Bildirgesini Açıkladı

 

Doğal afetler ve iklim değişikliğinin öncelikli olarak değinildiği bildirge, peyzaj tabanlı şehircilik anlayışını vurguluyor.

 

Bildirgenin tam metni:

 

"Güvenli ve yaşanabilir yapılı çevrelerin üretilmesinin gerekliliği tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de öncelikli gündemini oluşturmaktadır. Özellikle hepimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde bir kez daha fark edildi ki kentsel peyzaj master planı yapılan açık ve yeşil alanlar; deprem anında müdahale, sonrasında geçici barınma ve kurtarma faaliyetlerinde hayati öneme sahiptir.

 

Bununla birlikte son yıllarda yaşanan diğer yıkıcı afetler de peyzaj master planlarının öneminin acı birer göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğal bir süreç olan afetlerin canlılara doğrudan zarar vermediği bilimsel bir gerçektir. Ancak, verimli tarım arazilerine ve dere yatağına yapılan yerleşimler nedeniyle depremler ve sellersu kaynaklarının yanlış yönetimi nedeniyle kuraklık, yaban hayatının ve doğal peyzajın var olduğu ormanlara insan müdahalesinin artmasıyla çıkan orman yangınları insanlarla birlikte tüm doğal ve kültürel varlıklara zarar verir.

 

Bu tespitten hareketle, ilgili tüm mesleklerle ortak akıl ve stratejiler gerektiren çevresel krizlerdepeyzaj odaklı yaklaşımların öncelenmesinin gerekliliği bir kez daha vurgulanmalıdır. Doğal, kültürel ve çevresel değerlerin bütünleşik bir çerçevede ele alınmasını mümkün kılacak bu bakış; tasarım, planlama ve uygulamalarımızda asıl belirleyici olmalıdır.

 

Tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler de benimsenmemiz gereken bu yaklaşımların altını çizer. Ülkemizin yasayla onayladığı Avrupa Peyzaj Sözleşmesi gereğince ülkemiz peyzajlarının planlanması, yönetilmesi ve korunması zorunludur. Taraf ülke olarak, peyzajı, şehir ve bölge planlama politikalarına; kültürel, çevresel, sosyal ve ekonomi politikalarına ve aynı zamanda peyzaj üzerinde doğrudan veya dolaylı etkisi olabilecek diğer politikalara dahil etmeye ilişkin yükümlülüklerin uygulanmasına bir an önce başlanmalı, bu yönde peyzaj mimarlarınca geliştirilen teknik kılavuz ve belgeler kapsamında peyzaj tabanlı şehircilik uygulamalarına geçilmelidir.

 

Tarafı olduğumuz diğer bir uluslararası sözleşme olan Paris İklim Anlaşması`nın gerekliliklerinin yerine getirilmesi hususunda da Peyzaj Tabanlı Şehircilik anlayışı rehber olacaktır. Nüfusunun ¾`ünün kentlerde yaşadığı ülkemizde Peyzaj Tabanlı Şehircilik anlayışı ile doğa temelli çözümler üretmek, mavi/yeşil altyapı sistemlerini kurmak, iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılması için peyzaj politikalarını hayata geçirmek mümkün olabilecektir.

 

Bu eylem planları arasında en günceli olan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde yer alan 17 maddeden 5`ine doğrudan, hemen hepsine de dolaylı olarak etki eden Peyzaj Mimarlığı, özellikle hedefler arasında yer alan ve çağımızın en büyük krizi olan iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılması konusunda çalışabilecek en önemli mesleklerin başında gelmektedir.

 

Şubat Ayında yaşadığımız büyük depremler, olası afetlere hala daha hazırlıklı olmadığımızı göstermiştir. Afet öncesi, sırası ve sonrasında uygulanması gereken eylemlere ilişkin çalışmalarda Peyzaj Mimarlarının da paydaş olarak yer alması hem afetlerin önlenmesinde, müdahalesinde ve ardından geçici barıma ve yardımların iletilmesi konusunda koordinasyonu güçlendirecektir.

 

İklim krizi, birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda olduğumuz bir gerçektir. Dolayısıyla iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılması yönünde çalışmalar yapmaktan başka bir çaremiz bulunmamaktadır. Önümüzdeki süreçte çok daha fazla sel ve taşkın, ani hava olayları, orman yangınları, kuraklık görmemiz çok mümkündür. Bu olayları artık hayatımızın gerçeği kabul ederek uyum sağlamaya bugünden başlamamız gerekmektedir.

 

Bu veriler ışığında ülkemizi ve toplumumuzu daha ileriye taşıyabilmek için özellikle yerel yönetimler tarafından peyzaj tabanlı şehircilik modelinin tüm planlama ve tasarım aşamalarında benimsenmesi, afet ve iklim dirençli kentlerin tesisine derhal başlanması gerekmektedir.

 

Peyzaj tabanlı şehircilik anlayışıyla suyun etkin kullanımı ve tasarrufu için doğal ve yerli bitki türleri kullanılarak bitkisel peyzaj alanlarında su ve bakım ihtiyacının düşürülmesi, gerekli yerlerde kurakçıl peyzaj uygulamaları ile su ihtiyacının sıfıra indirilmesi, çim yüzeyleri ve çim alan kullanımları sınırlandırılarak sulama veya bakım gerektirmeyen çayır ve mera bitkilerinin kullanılması, doğayı yaşamımızın içine kadar soktuğumuz biyofilik tasarımlar ile ekosistemlerin kurulması, yağmur suyu hasadı ile yağmur suyunun depolanmasıyer altı su kaynaklarının beslenmesi ve su döngüsüne katılımının sağlanması, kırsal ve kentsel alanlarda biyoçeşitliliğin artırılarak gıda güvenliğinin sağlanması; ancak ve ancak Peyzaj Mimarlarının sürece dahil olması ile mümkündür.

 

2024 Yılı Yerel Seçimlere Giderken Belediyelerden Beklentilerimiz,

• Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği gereği ruhsata tabi tüm yapılarda metrekare sınırı aranmaksızın peyzaj projelerinin istisnasız talep edilmesi,

  • Kentlerde kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarının kişi başına en az 10 m2 düşecek şekilde arttırılması,
  • Büyükşehir, il veya ilçe belediyelerinde Fen İşleri, Park Bahçeler müdürlüklerinde sınırlı sayıda meslektaşımız çalışmaktadır. Daha yaşanabilir yerleşimler için Ulaşım, Yeşil Alanlar Daire Başkanlıkları, Etüt Proje Müdürlükleri, İmar Müdürlüklerinde peyzaj mimarı istihdamının artırılması, özellikle park ve bahçe, yeşil alan daire başkanlarının peyzaj mimarı olması,
  • Belediye başkanının danışmanları arasında mutlaka kentsel tasarımcı ve peyzaj mimarı bulunması,
  • İnsanı önceleyen ve insan odaklı yaklaşımların ötesinde, tüm canlıların bir arada yaşayabileceği, kent-doğa ilişkisini doğru yöneten kentlerin planlanması ve kentsel mekânların tasarlanması,
  • Kentsel Peyzaj Master Planı oluşturularak, kent içi açık ve yeşil alanlar sistemi oluşturulması,
  • Peyzajların korunmasının ve sürdürülmesinin yanı sıra afet ve iklim dirençli kentlerin oluşturulmasının sadece mesleki eylemlerle mümkün olmadığı bilinciyle, peyzaja dair toplumsal okuryazarlığın yaratılmasına yönelik toplumsal farkındalığı artıracak çalışmaların yapılması,
  • Afet risklerini azaltmak için ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımı ve yönetimine yönelik hazırlanan uluslararası eylem kılavuzlarının, ulusal ve yerel ölçeklerde ülkemiz için de hazırlanması,
  • İmar planlarında açık yeşil alan miktarlarının arttırılarak birbirine bağlı bir sistem olarak kurgulanması,
  • Peyzaj karakter analizi ve peyzaj atlaslarının planlamaya esas olacak şekilde hazırlanması,
  • İklim değişikliği ile mücadele konusunda peyzaj mimarlarının sürece etkin katılması,
  • İklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılması amacıyla yağmur suyu yönetim planının oluşturulması, bu süreçte peyzaj mimarlarının etkin rol oynaması,
  • Doğa tabanlı çözümler üretmek amacıyla birlikte çalışılacak peyzaj mimarları ile mavi/yeşil altyapı oluşturma süreçlerinin planlanması,
  • Toplumun konforunu ve refahını sağlayan açık yeşil alan, ulaşım güzergâhı, meydan vb kamusal, ücretsiz alanların tesis edilmesi, tasarlanması ve bir bütün içinde planlanması,

Tüm bu amaçlar doğrultusunda TMMOB Peyzaj Mimarları Odası`nın kuruluşunun 30. Yılında, mesleğimizin güncel gelişimlerini üyelerimiz ve ülkemizdeki ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla buluşturmak adına uluslararası çatı birliğimiz Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu (IFLA)`nun 60. Dünya Kongresi`ne "Code Red for Earth (Dünya İçin Kırmızı Alarm)" sloganıyla 4-6 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul`da ev sahipliği yapacağız.

 

"Code Red for Earth" sloganıyla gerçekleştirilecek olan IFLA 60. Dünya Kongresi insanlığı, çevresel krizlerin etkilerini önlemek için acil eyleme geçmeye; yöneticileri, meslektaşları, bilim insanlarını, paydaşları ve ilgili herkesi dünyanın geleceğine yönelik söylem ve rota oluşturmaya davet etmektedir.

 

Kongre boyunca yalnızca mikro ölçekten makro ölçeğe sorunlar ortaya konmayıp çözüme yönelik eylem planları, yol ve yöntemler de tartışılarak ortaya konacak, somut olarak bir sonuç ortaya konacaktır.

 

Bu sebeple özellikle toplumla doğrudan teması olan siz yerel yöneticilerimizi; toplum refahı, çevre sorunlarının çözümü ve yeni nesil sürdürülebilir belediyecilik anlayışına katma değer sağlayacak olan 60. IFLA Dünya Kongresi`ne katılmaya ve destek vermeye davet ediyoruz.

Peyzaj Mimarları Odası olarak güvenli, yaşanabilir, iklim uyumlu ve adil çevrelerin yaratılmasında asıl sorumluluk sahibi meslek gruplarından biri olmamız sebebiyle, sürdürülebilir bir kalkınma modeli benimseyerek mesleki eylem ve pratiklerimize yön veriyoruz. Bu amaçla 2024 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimlere giderken ülkemize ve mesleğimize dair beklentilerimiz ve hedeflerimizi seçime katılan tüm adaylara, partilere ve kamuoyuna saygılarımızla sunarız."

 


Paylaş: 

Diğer Haberler