ANFA Genel Müdürü Yıldırım Özer'le Ankara'daki peyzaj çalışmalarını konuştuk. ANFA'nın faaliyetlerine de değinen Özer; "Bir taraftan sözleşmeli üreticilik modeli ile Ankaralı üreticilerle çalışırken bir taraftan da kendi seralarımızı kurmak istiyoruz" dedi.
İklim değişikliğiyle birlikte şehir peyzajının önemi oldukça arttı. Bu bağlamda ANFA'nın hayata geçirdiği projeler nelerdir?
-Küresel ısınma, iklim değişikliği, yer altı sularının tükenmesi veya tümden ifade edecek olursak, ayırt etmeksizin bütün insanlığın karşı karşıya kaldığı doğa krizi ile mücadele Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak bizim de önceliğimiz olarak belirlenmiştir. Sayın Başkanımız göreve geldiği günden beri Ankara'nın bu tür sorunlarına doğrudan çözüm üretme politikasıyla çalışmaktadır. Ankara'nın yaklaşık 32 milyon metrekare yeşil alanına bakım, onarım, yeniden imalat çalışmaları yapan ANFA Genel Müdürlüğü olarak da Başkanımızın çizdiği çizgiden yol alıyoruz. "Ankara'yı Yeşilin de Başkenti Yapacağız" sloganıyla başlatılmış olan "Yeşilin Başkenti" projesinden ve buna bağlı olarak Türkiye'ye Nefes Ol" kampanyasından bahsetmek isterim size. 2020'nin Mart ayından itibaren vatandaşımızın katılımları için duyurularını yaptığımız proje kapsamında Ankara'nın 5 ayrı mahaline 55 Bin ağaç hedeflendi. Ankara başta olmak üzere Türkiye'nin her ilinden, ilçesinden katılım gösteren vatandaşlarımızın ağaçlarını istenilen alanlara dikmiş bulunuyoruz. Bakın fidan demiyoruz, ağaç diyoruz; çünkü bu kampanyada bakım ve onarımını da üstlenmiş bulunuyoruz. ‘Ankara'ya Nefes Ol' kampanyası olarak adlandırdığımız bu projenin tamamlanmasına yakın hatırlarsınız Marmaris başta olmak üzere tüm Türkiye'de orman yangınları başlamıştı. Başkanımızın talimatıyla kampanyamızı "Türkiye'ye Nefes Ol" olarak değiştirdik. Bu süreçte de yine Türkiye'nin her yerinden vatandaşımız 40 bine yakın ağaç satın aldı. Biz de gerekli işlemleri yaparak ilgili yerel yönetimlere ağaçları teslim ettik.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile alakalı yine çoğu mahalimizde damlama suya geçiş yapıyoruz. Bazı parklarımızda yağmur suyu depolama sistemleri kurduk, orada biriken suları sulamada kullanıyoruz. Su isteyen bitkilerden mümkün mertebe uzak durmaya çalışıyoruz. Su hattının olmadığı yerlerde kuru peyzaj denemelerimiz var. Kaynaklarımızı idareli kullanmaya özen gösteriyoruz. Bunun için daha da yapılması gerekenler üzerinde ekiplerimiz çalışıyor.
Ankara'nın yeşili söz konusu olduğunda Mansur Yavaş yönetimi ile ne değişti Ankara'da?
-Ankara'yı kendi kendine üreten, kendisi için üreten bir şehir hedefi Başkanımız Mansur Yavaş'ın temel hizmet kalemlerinden biridir. Yani Ankara için Ankaralı üretecek, istihdam başta olmak üzere ekonomik olarak birlikte kalkınma sağlanacak. Kendi alanımız için daha basit anlatmak gerekirse Ankara'nın caddelerini süsleyen ağaçlar, çiçekler ve yeşile dair her şey Ankaralı üreticiler tarafından üretilecek. Böylelikle dudak uçuklatan rakamlara yurtdışından bitki satın alınmayacak, Ankara'nın parası Ankara'da kalacak, üretim merkezlerinde istihdam artacak, iş hacmi arttıkça yatırım daha da artacak ve bu da gelişimin daha da fazlası demek olacak... Bu kapsamda "Sözleşmeli Üreticilik" projesi başlatmış bulunuyoruz. Son iki yıldır Ankara için diktiğimiz çiçeklerin çoğunu yerel üreticilerden sağlıyoruz. Bu proje kapsamında 40'ın üzerinde sera sahibi ile ortak çalışıyoruz. Üreticiler ile sezon başlamadan önce hep beraber otururuz, bizim ihtiyaç duyduğumuz bitkileri sıralarız, onların üretim kapasitelerini ölçeriz ve sözleşme imzalayarak alım garantili üreticilik yaptırırız. Bu bitkiler uygun seviyeye geldiğinde yine koordineli bir şekilde üreticilerden alınıp Ankara'nın caddelerini süsler. Böylelikle yaklaşık 40'ın üstünde üreticiden geçen yıl yine yaklaşık 7 ila 8 milyon adet çiçek satın aldık. Bu durumdan üreticiler de memnun biz de memnunuz. Piyasa fiyatlarından daha uyguna Ankaralı üreticiden bitki satın alıyoruz.
Üretim seraları enerji tasarrufu sağlayacak şekilde hayata geçirildiğini biliyoruz. Üretim seralarından bahseder misiniz?
-Bir taraftan sözleşmeli üreticilik modeli ile Ankaralı üreticilerle çalışırken bir taraftan da kendi seralarımızı kurmak istiyoruz. Bu da yine aynı mantıkla hareketten kaynaklanıyor. Ankara'nın caddelerini süsleyen bitkileri Ankara'da üretmek istiyoruz. Bu kapsamda Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin en büyük sera tesisini kurduk. 8 bin metrekaresi kapalı, 4 bin metrekaresi açık olan seramızda geçen nisan ayında üretime başladık. Tohumdan yetiştirdiğimiz bitkilerin haricinde Ankaralı üreticilerden aldığımız bitkilerin büyütülüp geliştirilmesi için de kullanıyoruz. Seramızı özellikle Beypazarı bölgesine kurduk. Biliyorsunuz bir serada en büyük maliyetlerden biri enerji sorunudur. Seranın ısıtılması için harcanan enerji en büyük gider kalemidir. Beypazarı'nda soda üretimi yapan Eti Soda ile işbirliği içine girdik. Soda üretimi sırasında atık olarak çıkan sıcak suyu sera tesisimizin ısıtması için kullanıyoruz. Belli bir santigratta çıkan bu sıcak su, gerekli büyüklükte borularla seramıza ulaştırılıyor, daha sonra da seramızın ısıtmasında kullanılıyor. Böylelikle masraflarımızı minimize etmiş oluyoruz ve daha uygun fiyata üretim yapabiliyoruz. Kazan ilçemizde de bir sera yatırımımız planlarımız arasında. Yine oradaki soda işletmesinin kaynaklarını kullanacağız. Uygun yer araştırıyoruz. En kısa sürede orayı da harekete geçireceğiz.
Bitki Evleri'nin sayısı ve hizmet çeşitliliği giderek artıyor. Bitki Evleri'nin çalışmaları nasıl ilerliyor?
-ANFA Bitki Evi vatandaşa perakende satış yapılan bir bitki dükkanı. Tabi kuruluşu çok öncelerine dayanıyor. Biz bu bölüme biraz şahsiyet kazandıralım gerekçesiyle ayrı bir birim olarak yeniden yapılandırdık. Sadece bir şubemiz vardı, şimdi beş şubeye çıktık. Ankara'nın muhtelif alanlarında yeni şubeler açmaya niyetliyiz. Hedefimiz Ankaralıya, kendi ürettiğimiz ya da sözleşmeli üreticilikle ürettirdiğimiz bitkiler başta olmak üzere daha uygun fiyata bitki satışı yapmak. Ayrıca vatandaşa özel peyzaj hizmeti de veriyoruz. Ankaralı bir vatandaş kendi bahçesi için istediği özelde bizden hizmet satın alabiliyor.
Yine tamamen geri dönüşüm malzemelerinden imal ettiğimiz dekoratif ürünler bölümümüz var. Atölye ANFA adı ile faaliyet yürüten bu projede kurumuş ağaç kütükleri ve atık ürünlerden faydalanarak çok şık ürünler üretiyoruz. İsteğe binaen üretim yapabiliyoruz. Bu konuda çalışan küçük bir ekibimiz var. Tamamen geri dönüşümden olduğu için daha makul fiyatlara çok güzel dekoratif ürünler satın alınabiliyor.
Ankara'nın en büyük fuar alanlarından biri de sizin uhdenizde sanırım. Bu konu ile ilgili ve diğer ticari faaliyetlerinizle alakalı bilgi verir misiniz?
-Fuar ve Kongre Merkezi'miz Ankara'nın en büyük fuar alanlarından biri. Eski bir sistem olmasına rağmen sayısız organizasyonu kaldırabilecek alt yapıya sahip. Yıl bazında ihtisas fuarları başta olmak üzere ticari ve festival boyutunda birçok organizasyona ev sahipliği yapıyoruz. Eylül ayı itibariyle yoğunluk var, sıkışık bir takvim var. Umuyoruz daha güzel organizasyonlara ev sahipliği yaparız.
Yine ANFA Ala Kafeler olarak özellikle yeni açtığımız rekreasyon alanlarında vatandaşın daha uyguna kaliteli hizmet satın alabileceği mekanlar açıyoruz. Şimdiye kadar Ankaralılardan çok olumlu tepkiler aldık. Başkanımız Mansur Yavaş'ın talimatları gereğince halkın dinlenme alanları olan rekreasyon alanlarımıza çok fazla ticari işletme sokmuyoruz. Özellikle yeni açtığımız rekreasyon alanlarında sadece biz varız. Kaliteli hizmeti uygun fiyata vermeye çalışıyoruz. Yeni şubeler açmak için de planlarımız var.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
-Öncelikle derginizde bize yer ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bizim ve ekibimizin temel hedefi Ankara ve Ankaralılar. Ankara ve Ankaralılar için üretmeyi kendimize görev olarak belirleyen bir ekibiz. Burada öznemiz kesinlikle Ankara ve Ankaralılar. Biz onlar için üretmeyi seviyoruz; değer üretmeyi, güzellikler üretmeyi, huzur üretmeyi... Ankara'nın bütün yeşil alanlarında söz sahibi bir yapı olarak 4 bin 500'e yakın personelimizle daha çok çalışacağız. Üreteceğiz, Ankara için üreteceğiz.
