Peyzaj Mimarlığında Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Kullanımı

 

Peyzaj mimarlığı mesleği; doğaya dost ve uyumlu yaklaşımlarıyla her zaman doğal kaynakların kullanımında tabiatın yanında olmuştur. Doğal kaynaklar dünyamızın; toprak, iklim, hava, su, bitki örtüsü, doğal hayvan toplulukları, ormanlar gibi parçalarını oluşturmaktadır.  Bu parçalar yaşamsal döngü içerisinde birbiriyle uyumlu ve sürdürülebilir halde devam etmektedir. Peyzaj sektörü doğal kaynaklarının kullanımında meslek prensibi ve meslek işleyişi açısından ölçülü, orantılı ve dengeli çalışmalar yapmaktadır.

 

makale

 

Dünyamızın olmazsa olmazı su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için peyzaj mimarlarına çok iş düşmektedir. Sektörel olarak doğru atılımlar, doğru kararalar ve doğru uygulamalar hem çevremizin doğal dengesini korumakta hem de insanların ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Dünyamız, tüm canlıların yaşam kalitesini en üst seviyeye çıkartacak doğal kaynaklarla doludur. Bu kaynaklar yenilebilir ve yenilenemeyen kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu kaynaklar her biri birbirinden değerlidir.

 

Çevresel faktörler ve insan elinin bilinçsiz, yanlış kullanımları su kaynaklarının azalmasına neden olmaktadır. Bu azalma sadece insanları değil tüm canlıları ve doğal (iklim, bitkiler, hayvanlar, toprak, hava vb.) dengeyi bozmaktadır. Bu dengenin bozulmaması için aynı doğal habitatın yaşamsal döngüsünü baz alarak yapılan çalışmalar, bitkilendirmeler, tasarımlar, uygulamalar, teknolojik kurulumlar oluşturulmalıdır.

 

 

Kaynak; Yeraltı dehlizlerinde, mağaralarda ve oluklarda biriken suların hidrostatik basınç altında yüzeye çıktıkları sulara denir. Dünyada ki su kaynaklarını okyanuslar, denizler, göller, akarsular, karlar, buzullar ve yer altı suları oluşturmaktadır. İklim değişiklikleri ile su kaynakları buharlaşarak havaya karışır. Uygun hava olayları olduktan sonra tekrar yağmur olarak yeryüzüne düşmektedir. Doğa da kaybolmak yoktur. Sürekli geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik vardır. Yeryüzünün üçte ikisi sularla kaplıdır. Bunun %97,5 i okyanuslarda bulunan tatlı sulardan, %2,5 i ise tatlı su olarak bulunmaktadır.

 

makale

 

Ülkemiz zengin su kaynaklarına sahiptir. Akarsular, göller, göletler, denizlerle çevrili olması, yeraltı sularıyla adeta zengin bir su kaynağını oluşturmaktadır (Tablo 1).

 

Tablo 1. Türkiye'nin su kaynakları potansiyeli

tablo

Türkiye' de su kaynaklarının verimli olmasına rağmen doğru kullanılmaması, önem verilmemesi ve bilinçsiz yaklaşımlardan dolayı bazı çevresel alanlarda yetersizlikler başlamıştır. Kırsal peyzaj için değerlendirilen su kullanımı artan sulama alanlarına ek olarak, sulama işletmeciliğine yönelik işlerde sorunlarda artmış ve sulamadan umulan yararların gerçekleşmesi sönük kalmıştır. Bu bağlamda kırsal peyzaj da su kullanım işletmeciliği doğmuştur. Günümüzde sulama işletmeciliği genellikle sulama toplulukları sulama kooperatifleri, belediyeler veya köy tüzel şahıslar tarafından işlenmektedir. Sürdürülebilir kalkınma için en önemli yaşamsal kaynaklardan biri sudur.

 

makale

 

Su kaynakları yaşamın vazgeçilmezidir ve su kaynaklarının kullanımı nüfus ile orantısal olmalıdır. Ama 20. yüzyılda dünya nüfusu 19. yüzyıla oranla üç kat fazlalaşmasına rağmen, su kaynaklarının kullanımının altı kat arttığı ortaya çıkmıştır. Bu hızlı tüketim, kaynaklardan yararlananlara eşit olanaklar ve faydalar oluşturacak şekilde sürdürülebilir kıstaslara maalesef sahip değildir. Bunun sonucunda tüm dünya üzerinde su krizi beklenilen durum olmuştur. Türkiye'nin çevre politikalarında temel amaç çevrenin kollanması ve korunmasıdır. Sürdürülebilir kalkınma hedefinde belirlenen bu yaklaşımının amacı çevrenin kirlilikten, bozukluktan, dengesizliğinden korunması ve doğal, milli kaynakların israfının azaltılması engellenmesidir.

 

Özünde ve sözünde bu ilkelerle insan ve tüm canlıların sağlığını koruyacak doğa kaynakların kullanımı akılcı, ilim, bilim çerçevesinde kullanımını gerekmektedir. Kalkınma sürecinde, su kaynaklarının giderek çoğalan nüfusun yarattığı etkiyi karşılayabilmesi için sürdürülebilir yaklaşım anlayışıyla yönetilmesi mecburidir. Sürdürülebilir kalkınma günümüz ve gelecek topluların, milletlerin ana hedeflerinden prensiplerinden biridir. Yeterli miktarda ve kalitedeki su kullanımı kırsal ve kentsel peyzaj için olduğu kadar gelecek insanlığın mutluluğu, yaşamsal düzeni için de sürdürülebilir kalkınma birbiriyle yakından ilişkilidir. Su kaynaklarının tabiatın içeriğinde yer ve zamana paralel olarak miktar ve nitelik olarak az olmasının yanı sıra, bu kaynağın hayat yapısını ve ekonomik yapıyı direk tesir eden önemli bir durum olarak görülmesi, kaynak kullanımına yönelik talebi sürekli çoğaltmaktadır.

 

makale

 

 Nüfusun, tarımın ve sanayi faaliyetlerinin devamlı çoğalması, yükselmesi her zamanda geçmiş zamanlardan daha fazla su tüketilmesi gerekliliğini ortaya çıkmakta ve doğal su kaynakları yönetiminin sürekli olması şartını meydana getirmektedir. Peyzaj mimarlığında su yönetimi; doğal su kaynaklarının planlı, düzenli ve sistematik bir şekilde geliştirilmesi, ulaştırılması ve kullanılması olarak adlandırılmaktadır. Su yönetim politikası; su kaynaklarının geliştirilmesi ile ilgili teknik, güncel ve teknolojik kararları, su hakları ve su bilimini düzenleyen ilkeleri ve kuralları çevrenin kollanması korunmasını, su değerlendirilmesine ilişkin düzenlemeleri, arazi kullanım yönetim ilkelerini, kullanıcıların katılım ve katkılı faaliyetlerini kapsamaktadır.

 

Sürdürülebilir su kaynakları yönetimi, suyun doğadaki evrensel dönüşümünü ve dolaşımının da hesaplanarak tüm yurtların, ülkelerin ortak kararda anlaşıp çevresel politika ve uygulamalar ile çözülebileceği bir problemdir.  Peyzaj mimarlığında, sürdürülebilir su kaynakları yönetiminde ana amaç; kaynağa zarar vermeden, hidrolojik dizgenin işleyişini oynatmadan fakat günümüz ve geleceğin ihtiyaçları baz alınarak sürdürülebilir potansiyelin belirlenmesidir. Sulama yönetimi ise kırsal ve kentsel peyzaj sulama amaçlarını gerçekleştirmek için suyun dağıtım ve kullanımını sağlayan bir organizasyon olarak isimlendirilir. Türkiye de kırsal peyzaj sulama yönetimi çalışmaları; sulama mevsiminden (ilkbahar-yaz) önce genel sulama planının yapılmasını, sulama mevsiminde ise su ulaşım programlarının dizayn edilmesi uygulanması ve izlenmesini, takip edilmesi sulama sezonu sonrasında da değerlendirme raporlarını çalışmalarını kapsamaktadır. Bu amaçla sistematik olarak suyun kullanımı, tüketimi ve işletiminin değerlendirilmesi lazımdır. Sulama şebekelerinin yönetiminde temel amaç, çiftçilerin gelirinin yükseltilmesi, dolayısıyla su kaynaklarının en yüksek verimi sağlayacak düzeyde etkin ulaşımının ve kullanımının meydana gelmesidir.

 

makale

 

Son yıllarda küresel ısınma ve kuraklığın mevcut etkilerinden dolayı susuzluk sorunu sadece bizi değil bütün canlıları yanında peyzaj mimarlığı uygulama alanındaki bitkisel elemanları da nötr yönde etkilemektedir. Bu durum sürdürülebilir peyzaj düzenleme bakış açısı ele alındığında planlama ve uygulamaya yönelik kuraklığın, susuzluğun ve verimsizliğin olumsuz etkilerini azaltmak için aktif doğal su kaynaklarının kullanımına yönelik kurakçıl peyzaj yaklaşımını meydana getirmiştir.

Sürdürülebilirlik; verimliliğin orantısal düzeyde uzun yıllar boyunca sürekliliğin sağlanmasıdır. Geçmiş yıllarda peyzaj mimarlığı uygulamalarında faaliyetlerinde öncelik hedef çevre-ortam ilişkisinin kalitesini, konforunu ve yaşanmışlığı arttırmak iken, şimdi ise temel amaç; küresel ısınma sonucu meydana gelen olumsuzlukları bitkilendirme uygulamalarında kuraklığa dayanıklı çeşitleri kullanarak oluşmuştur. Bu sebeple peyzaj mimarlığı alanında su tasarrufu sağlayan uygulamalar, çalışmalar,sunumlar belirlenmiştir. Bunlardan bazıları şu şekildedir;

 

 · Bitkilendirme çalışmalarında doğal bitki gruplarının tercih edilmesi

 

  • Bitki gruplarını tükettikleri su miktarlarına göre sınıflandırarak sulama programı hazırlamak

 

  • Geniş çim yüzeyler yerine yer örtücüler tercih edilmesidir

 

Su kullanımına dair "Su-Etkin Peyzaj Düzenlemesi" genel başlığı altında "Suyun Akılcı Kullanımı", "Az Su Kullanımı" ve "Doğal Peyzaj Düzenleme" gibi her zaman uygulanan peyzaj düzenleme anlayışlarından farklı yeni yepyeni peyzaj kavramları, adları ortaya çıkmıştır. Bu kavramlar içerisinde şuandaki uygulamalarda en çok peyzaj alanlarında yerini bulan Kurakçıl Peyzaj Düzenleme yaklaşımıdır. Suyun akılcı kullanımı yaklaşımı ile ortaya çıkan Kurakçıl Peyzaj Düzenleme hareketi park, bahçe, mesire alanları ve açık yeşil alan düzenlenmesinde tercih edilmektedir. Kurakçıl peyzaj düzenlemesi ile tasarlanan bölgelerdeki bitkilendirilmiş yerlerde 1metrekarelik alanda ortalama 2.271 litre su tasarrufu yapıldığı ortaya çıkmıştır. Uzmanlar tarafından yapılan başka bir çalışmada kurakçıl peyzaj sayesinde yıllık su tüketiminin %54'e varan oranda azaldığı ve bakım masraflarının da %50'ye indiği belirlenmiştir ve sudan %50-75 oranında tasarruf edildiği gözlemlenmiştir.

 

Günümüzde oluşan aşırı ve bilinçsiz tüketim, küresel değişiklikler doğrultusunda suyun dünya üzerindeki birçok tatlı su ekosisteminin zarar görmesine sebep vermektedir. Bunun paralelinde çevresel duyarlılığa ve güveliğe dayalı sürdürülebilir kalkınma, dünya düzeninin ve doğa döngüsünü sağlama yeteneği korunmadan mümkün değildir. Dünya'nın kapasitesini oluşturan doğal sistemler (atmosfer, hidrosfer, litosfer ve kriyosfer) karasal ve su ekosistemleri ile dengede olmalıdır. Bu sistemleri birbirine bağlayan temel süreçler (enerji akışı, su ve madde döngüsü) maalesef süratli ve bilinçsiz insan etkileri tarafından engellenmektedir. Su kaynaklarına yönelik meydana gelen sorunlar, yalnızca çevre kalitesini, hızını, etkisini, döngüsünü değil aynı zamanda toplumların yaşam standardını da etkilemektedir. Birçok bölgede ortaya çıkan yoğun yağış, sel, kuraklık, sıcak hava dalgaları, tropikal fırtınalar ve orman yangınları gibi normal olmayan durumlar, küresel ısınmadan kaynaklanmaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı bu doğrultuda önem taşımaktadır. Bu nedenle peyzaj mimarlığında sürdürülebilir su kaynakları yönetimi, bugünde dahil olmak üzere uzun vadeli geleceği de göz önünde bulundurma ihtiyacını vurgulamaktadır. Ekosistemin, bozulmadan, dağıtmadan, özünü kaybettirmeden karşılamayı başaran su kaynakları sistemlerine, sürdürülebilir peyzaj yönetimi denilebilir. Sürdürülebilir su kaynakları sistemleri, ekolojik, çevresel durumları korurken, şimdi ve yarınlarda toplumların amaçlarında tam olarak katkıda bulunmak üzere tasarlanan, oluşturulan, sorulan ve yanıtlanan ve yönetilen sistemlerdir.

 

 

makale7

 

 

KAYNAKLAR

 

1.     dsi.gov.tr

2.       https://tr.wikipedia.org/wiki/Su_kayna%C4%9F%C4%B1

3.      https://www.artemisaritim.com/turkiye-genelinde-su-kaynaklarinin-durumu

4.     https://bikifi.com/biki/turkiyedeki-su-kaynaklari/

5.     Çorbacı Ö L, Özyavuz M, Yazgan M E (2011) Peyzaj mimarlığında suyun akıllı kullanımı: Xeriscape. Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 4(1): 25-31

6.     Erinç S (1996) Klimatoloji ve Metotları. Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul

7.     Ertop G (2009) Küresel Isınma ve Kurakçıl Peyzaj Planlaması. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi

8.     Yazgan M E, Özyavuz M (2008), Xeriscape (Kuru Peyzaj) Peyzaj Mimarlığında Yeni Bir Sistem. Basılmamış Ders Notları

9.     Yazıcı N, Dönmez Ş, Kuş Şahin C (2014) Isparta Kenti Peyzaj Düzenlemelerinde Kullanılan Bazı Bitkilerin Kurakçıl Peyzaj Tasarımı Açısından Değerlendirilmesi. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi 14 (2):199-208

10.D. Orhon, S. özen, B. Üstün, E. Görgün, . Gül, u Yönetimi ve sürdürülebilir kalkınma n Rapor, Vizyon 3: Bilim ve teknoloji stratejileri teknoloji öngörü Projesi Çevre ve sürdürülebilir kalkınma Paneli (2002).

11. S. Burak, su kaynaklarında sürdürülebilir Yaklaşım: talep Yönetimi, MMOB u Politikaları kongresi -23 Mart 2006, Ankara (2006)

 


Paylaş: